Son Yalnızlık
(Özcan Çeltik) 12 Eylül 2006 |
Beklenmedik |
| |
Gün gelir hiç te ilginiz olmamasına karşın bir olayın parçası oluverirsiniz de kendiniz de şaşarsınız. Hatta bazen şaşırmaya bile zamanınız kalmadan çıkar gidersiniz o olaydan, başkaları şaşar.. |
|
Bir Lira Kırkbeş Kuruşluk Aşk
(Özcan Çeltik) 29 Mart 2007 |
Beklenmedik |
| |
Soluğu bile kabarmıyordu koşarken. Gökyüzündeki kırlangıçlar kadar hafif, kırlangıçlar kadar çığlık doluydu içi…Ardından yükselen kırık dökük sesi duymadı bile. |
|
Son Gülümseme
(Özcan Çeltik) 1 Şubat 2007 |
Beklenmedik |
| |
O da bir zamanlar bebekti; bir yeri incindiğinde anası, babası iç yangınıyla kucaklayıverirdi... İlk gençliğinde kendisini aynalara güzel göstermeye çalışmış, kızların peşinden bu yokuşlarda ıslana ıslana koşuşturmuştu... |
|
'' Zatenyoktu '' Laştırılan Adam
(Özcan Çeltik) 4 Temmuz 2007 |
Beklenmedik |
| |
‘’ Hiçbir surat bunca mutsuz görünemez… ’’ diye düşündü; kalın kaşları düşmüş, birbirine yaklaşmış, arada boşluk kalmamış, iki koyu çizgi burun başlangıcına kadar uzanmıştı. |
|
Hiç Kimseyle Konuşmayan Adam
(Özcan Çeltik) 5 Eylül 2007 |
Beklenmedik |
| |
Sırtına bıçak saplanmıştı sanki. Öylesine bir ansızınlıkla doğruldu, döndü arkasına, parayı titreyen parmaklarıyla tutmakta zorlanarak aldı, göz göze geldiği adamın belli belirsiz gülümsemesini belleğine fotoğrafladı, parayı sürücüye verdi, yeniden küçüldü paltosunun içinde.
‘’ Hiç kimseyle konuşmayan adam… O da yeni bir yaşama başlamış olmalı… ‘’
|
|
|
Olayları, bağımlı TV lerin magazin proğramlarından ya da magazinleşen haber bültenlerinden öğrenmeye öylesine alıştı ki insanlarımız, okumaktan vazgeçtiler. Haydi, güzel şeyler yazalım ülkenin her bir köşesinden, gerçek yaşananları ya da yaşanabilecekleri okusunlar.
|
|