Matrix 1'e Geri Dönüş
(H.Çiğdem Yorgancıoğlu) 6 Kasım 2003 |
Yüzleşme |
| |
Bir sey biliyorsun ama açıklayamıyorsun ,dünyada ters giden bir şeyler var seni sinirlendiriyor .”Matrix” nedir…Heryerdir etrafımızı çevreler pencereden baktığında ,işine gititiginde heryerde H.Çiğdem Yorgancıoğlu |
|
Kucugume /bır Ayıp Bır Kayıp Orter
(H.Çiğdem Yorgancıoğlu) 29 Aralık 2003 |
Anılar |
| |
Belki bilmezsin elim yüreğime hiç gitmez benim böyle zamanlarda .Hep kalemime gider . İçimdeki hayvan ,keskin pençelerim ile nasıl da kavradı gene bak kalemi . Sen plaklarını yıkarken başlayacağım yazmaya ,ne kadar duvar yıkacağımı ise henüz bilmiyorum . |
|
Kucugume /zehır Zemberek Dılım
(H.Çiğdem Yorgancıoğlu) 29 Aralık 2003 |
Anılar |
| |
Küçüğüm ;
Tükürükle hohlayıp parlattım sözlerimi .Nasıl da saydamlaşıyorum yazdıkça .Kaytan bıyıklarımdan vazgeçerim ama yazmayı bırakmam . Bir delik açmaya mı çalıştığımı ya da açılmış bir deliği büyütmeye çalışıp çalışmadığımı anlamayacaksın . Yazıyoru |
|
|
MAGNUM OPUS /OTOBİYOGRAFİ
Şimdi
Hikayenin öncesinden ve sonrasından kimse geçmedi
Bir anne ve bir baba bir gün bir dilek diledi
Bir bebek o sırada Avrupa da dünyaya geldi,
Her bebek gibi süt içti kaka yaptı ve beslendi
Bebek büyüdü ve olabilmek için sadece kendi
Kendini kendine verdi ve olduğunca kendini öğrendi
Boyaları karıştırırken bilseniz ne renkler elde etti
Ateşi güneşi ışığı, ısıyı ve masumiyeti sevdi
Prusya mavisi rengi sorsanız sanki ilk o elde etti
Titreşimi kuvvetli kırmızıyı çok sevince kenetlendi
İçindeki mavilik deniz seviyesinde yükseldi
Ne zaman baksanız üzerine hep siyah giydi
Hiç kullanmadığı yeşil ile ormanlarda dinlendi
Bir gün uyandı şiirlerin renklerine kendisini koyverdi
Rüyalarını değil hayatını hep bir masal süsledi
Her yer bir her yerine hiç kimseden bir hiç olmak istedi
Onu köle eden tüm engelleri, düşünceleri zincirledi
Çok konuştu ve en az konuştuğu kadar da dinledi
Ne düşündü ise sadece onu söyledi ve kendini izledi
Ne kimseye şekil verdi ne de şekillendi
Koyu geceleri kendi için sadece aydınlığa çevirdi
Parmağındaki renk ışığı ile gökyüzüne yay çizdi
Kendini en aza indirdi ve kendini dikizledi
Hayatı gözüne kestirdi çirkinler bile o an güzeldi
Ne istedi ise yaşam ona hep istediğini verdi
Aşk, meşk, sanat ve tutkunun envai çeşidi
Yaşadıkça bildiklerini unuttu ve hep öğrendi
Üniversite bitirdi ve o yaşamdan bir mezun değildi
O hiç özel olmadı hep sizden biriydi
Bu hikaye ne henüz başladı ne de bitiverdi
Onun yaşamı bir mobius şeridi
Ne dışarı çıktı ne de içeri girdi
Bir hikaye anlatırdı hayata dair ama ,
Hayat onu daha bilmedi, o daha öğrenmedi
Bulutların ve gökyüzünün tanrıçası hareketlendi
Bu yaşayan kimdi, ama elden ne gelir kimse kim di
Her kim ise bir kere bu galaksiye girdi
Hikayenin öncesinden ve sonrasından kimse geçmedi
Bir anne ve bir babanın dileği gerçekleşmişti
Ve evren bunu istedi, Ve evren kim ne istedi ise
İstediğini ona verdi, kahinler böyle söyledi
Zaman yirmibirinci yüzyıla değil zamansızlığa itelendi
Bir kış bahçesi var onun hayata dair yaz ortası gibi şimdi
Tutku onun mabedi, sanat bahçede giydiği salopedi
Bilmem ne kadar özetledi kendini, yarı şaka yarı ciddi
H.Çiğdem YORGANCIOĞLU
06,06,2002
|
|