Ararım Dost Seni
(Mustafa Sönmez) 1 Eylül 2003 |
Modern |
| |
Saatin devleşen tik-takları /
Bir karabasan gibi /
Çökünce üstüme /
Özlerim dost seni |
|
Ne Seninleyim Ne De Sensizim
(Mustafa Sönmez) 15 Haziran 2003 |
Modern |
| |
Ben sana müptela ve meftunum /
Ama, tarif edemem simanı /
Bilmem ki ismini, cismini /
Sadece seni arar dururum /
Sussun diye içimdeki feryatlar |
|
Sesleniş
(Mustafa Sönmez) 15 Haziran 2003 |
Modern |
| |
Siyah bakışlarının okunu /
Atma baharın yemyeşil bahçesine /
Yaralanırsın /
Taze çiçeklerin izdüşümünde |
|
Hoşçakal
(Mustafa Sönmez) 2 Mart 2003 |
Yaşam |
| |
sen, tarümar olmuş güzelliğinle kırık kalbinle, /
çaresiz ve mağrur /
ben, kırık kalbim; /
taze kaybolmamış ümitlerimle /
yanına gelmiş bir umut taciri |
|
Aldanmışım Yıllarca
(Mustafa Sönmez) 2 Mart 2003 |
Modern |
| |
Aldanmışım yıllarca, /
Kanmışım yalanlara /
Cağırmışım beni /
Asla duymayacak olanı /
|
|
O'nun ile
(Mustafa Sönmez) 15 Şubat 2003 |
Yaşam |
| |
İnsanın başına bazen istemediği şeyler gelir ve hayatımız sürüklenir bir bilinmeze, ama biraz sükut, biraz kanaat ve biraz da tavekkül edip, başımızı ağrıtan hadiselreri hayra yorup ümitvâr olmak her şeyi halleder. Ve kendimizin halledemediği meseleleri |
|
Çığlık
(Mustafa Sönmez) 15 Şubat 2003 |
Soyut |
| |
İnsanın başına bazen istemediği şeyler gelir ve hayatımız sürüklenir bir bilinmeze, ama biraz sükut, biraz kanaat ve biraz da tavekkül edip, başımızı ağrıtan hadiselreri hayra yorup ümitvâr olmak her şeyi halleder |
|
Özlem
(Mustafa Sönmez) 15 Şubat 2003 |
Yaşam |
| |
İnsanın başına bazen istemediği şeyler gelir ve hayatımız sürüklenir bir bilinmeze, ama biraz sükut, biraz kanaat ve biraz da tavekkül edip, başımızı ağrıtan hadiselreri hayra yorup ümitvâr olmak her şeyi halleder |
|
Sükût
(Mustafa Sönmez) 15 Şubat 2003 |
Modern |
| |
atan kalbim değil,
yürüyen ayaklarım değil,
gören; sen,
düşündüren; sen,
kalp diye atan,
yaşatan; sen,
yaşayan sen.... |
|
|
Beni Bende Arama
Beni Benden Sorma
Kurak çöllere değil,
Beni, kuruyan gönül bahçeme sor!
Beni, benden değil aklımı başımdan alan yârdan sor!
Sevaplardan değil,
Beni, günahlardan sor!
Beni,
Renkleri solmuş gök kuşağından sor!
Beni, bana sorma;
Beni, kırık aynalara sor!
Beni, bana sorma;
Beni, Bende arama!
Beni,
Bir kış sabahı sokakları titreten,
Sabah rüzgârlarının soğuğunda ara!
Beni, yıkık gönül şehirlerinde,
Göçmen kuşların kanatlarında ara!
Beni, İstanbulda arama!
Bir gün batımında
Yolu gurbete düşenlerin
Umutlarında ara!
Beni, yoksul çocukların
Göz yaşlarında ara!
Bir fakir sofrasında
Boğazlara takılan
Bir lokma kuru ekmakte ara!
Beni, terminallerin
Umut kokan, hicran dağıtan, göz yaşı döktüren
Kalabalık koridorlarında ara!
Beni, yorgun senelerin aşınmış yollarında ara!
Beni, bir sonbaharda
Gazellerin arasında ara!
Beni, bende arama;
Beni, benden sorma!
|
|