bomboş bir yaprağım şimdi aramızda kırık bir kalem
yazılmamış anılar defterinde sen suskun bir nefertiti
hep düşlerimde ben senin çantandım
o yumuşak teninin kıvrımlarına yaslanıp
oynaşıp durdum yaramaz bir alfabeyle
kimi gün çok ağır çekerdi kelimelerin
sıkışıp kalırdım o kalın kitaplar arasında
hani senin o aşık olduğun türkçeci yok mu
ona kendini beğendirmek uğruna
yaptığın o çiçekli ödevlerini yırtardım
kırmızıydı defterinin ambalajı neden
bilmezdin oysa onun aşkı anlattığını
yazılmamış şiirler antolojisine
çoktan şiirlerimiz girmişti de
muştulamadım sana çalarlar diye
yaş geçti büyüdük ikimiz de
o bitimsiz düşlerimizde
görüşmelerimizi erteleyen
saati durdurmak istercesine
her şiir bir itiraf değil mi ?
ben senin en çok ince belindeki *
lacivert çantanı sevdim
ömer akşahan
23.08.2003 / Diyarbakır
*bir anadolu türküsünden