Elimde bir süredir okumakta olduğum; TİMAŞ ın yayımladığı Prof. Dr. Halil İnalcık ın TARİHE DÜŞÜLEN NOTLAR isimli iki ciltlik kitabının I. cildi var.
Kitapta rahmetli Üstâd ın 1947-2014 tarihleri arasında Osmanlı tarihi konusunda yaptığı çeşitli konuşmaları yer alıyor. Kitapta bugüne kadar hiç bilmediğimiz ilginç vak aları zevk ve merakla okuyorum.
Kitabın 177. Sayfasına geldiğimde; İnalcık ın 19 Eylül 2012 tarihinde Ankara Üniversitesinde yaptığı konuşmanın metnini, TARİH BOYUNCA ÇAĞDAŞLAŞMA başlığı altında okumaya başladım.
Bugüne kadar, Kantemiroğlu hakkında çeşitli ansiklopedi, kitap ve makalelelerde okuduğum bilgilerde hiç tesadüf etmediğim bir bilgi, makaleye olan ilgimi daha da artırdı.
Osmanlı Mûsıkîsine âşina olan herkesin özet bilgilerle de olsa tanıdığı gibi, bir Romen Prensi olan Dimitrius Cantemir (1673-1723) daha 14 yaşındayken İstanbul a gelir. Kantemiroğlu ismini alır. Padişah II. Ahmed tarafından Enderûn a aldırılır. Orada mükemmel bir eğitim alır. Kemani Ahmet Efendiden Türk Musıkîsi ni öğrenir ve tanbur çalar. Mûsıkî dışında tarihle de ilgili çalışmalar yapar ve iki ciltlik Osmanlı İmparatorluğunun Yükseliş ve Çöküşü ismini taşıyan bir kitap yazar. Hemen hemen aynı yıllarda Nâyi Osman Dede ile ayrı ayrı iki harf notası hazırlarlar. Kantemiroğlu düzenlediği ve kendi adını alan nota sistemi ile birlikte 350 besteli eseri notaya alır ve Kitâb-ı ilmül Musıkî Ala Vechi'l Hurufât' isimli derlemesini meydana getirir. Bu kitap 2001 yılında Prof. Yalçın Tura tarafından Osmanlıcadan Türkçeye çevrilir.
...II. Ahmed in Enderûn a alıp yetiştirdiği, III. Ahmed tarafından Bağdad Voyvodalığı na tâyin edildikten az sonra bağımsızlık sevdâsına kapılıp, Prut Savaşında Rusların tarafına geçen, savaşın sonunda da yenilen Çar Petro ya sığınıp 50 yaşında-Uzunçarşılı nın deyimiyle HÂİB ve HÂSİR (elleri boş)-ölen Romen Prensi DİMİTRİ KANTEMİR, İmparatorluğa ihanet etmiş olmasına rağmen, Osmanlı tarih ve musıkîsi nin çok şey borçlu olduğu,Türk kültürü hayranı büyük bir bilim adamı ve bestecidir 1
Kantemir in önce Ortaköy de daha sonra Balatta ikamet ettiği biliniyor. Balat ta Patrikane nin arkasında bulunan evi günümüzde iyice harabe haline gelmişken, Fener-Balat Rehabilitasyon Proğramı kapsamında başlatılan restorasyon işlemi, Temmuz 2007 senesinde tamamlanmıştır.
Râmi Mehmed Paşa (1654-1704) ise devlette, Reis-ül-Küttâblık Kalemi nde kâtip olarak başladığı görevini, daha sonra Divân-ı Hümâyûn Kalemi, Beylikçi lik görevlerinden sonra, 1696da Reis ül Küttâbnlığa tayin olunur. 1703 de Sadrazam olur. Aynı yıl Sadrâzamlıktan alınarak Kıbrıs Valiliği ne getirilir, kısa zaman sonra da bu görevinden alınarak, Rodosa sürgüne gönderilir, burada 1704 yılında kahır ve üzüntü içerisinde ölür.
Tekrar konumuza dönersek ; Halil Hoca mevzuya Batılılaşma tarihimizin 1699 yılında, Osmanlı nın Avrupa karşısında kesin yenilgimizi kabul etmekle birlikte başladığını, Râmi Mehmed Paşa nın bu anlaşmayı devlet nâmına müzakere eden ve imzalayan kişi olduğunu belirterek konuşmasına başlar.
Râmi Mehmed Paşa nın, Boğdanlı hümanist Kantemir ile samimi bir dostluğunun bulunduğunu, onun, hümanist fesefe ile Lâtince ve Yunanca yı çok iyi derece bilip konuştuğundan söz eder.
Kantemir in Boğazda bir yalısı bulunduğu (Ortaköy de s.z.ç), modern Türk müziğinin kurucusu olan Kantemir den Paşa nın modern Avrupa nın ortaya çıkışına dair çok şey öğrendiğinden bahsediyor.
Paşa nın; Kantemir ile dostluğu ve bilgi alışverişi sonucunda , mutlak olarak Avrupa kültürünün üstünlüğünü kabul ettiğini, Avrupalılığın ilk mümessilinin de bu rüşvetçi Paşa olduğunu belirtir Halil İnalcık Hoca.
Rahmetli Yılmaz Öztuna; Kantemiroğlu nun âkıbetini, ansiklopedisinde şu satırlarla anlatır:
Kantemiroğluiki defada tam 21 yıl İstanbula oturmuştur. (1687-1691)=4+1693-1710=17=21);1710 da ikinci defa Boğdan voyvodası olarak tâyin edildi. Fakat Türkiye ile Rusya savaşa girince, Türkiye ye ihanet etti ve istiklâl sevdâsıyle Çar Büyük Petro nun tarafına geçti. 1711 Prut seferi Ruslar ın yenilmesiye bitince, canını kurtarmak içi Rusyaya kaçtı53yaşını 9 ay ve 26 gün geçe Rus topraklarında öldü 2
Buradan yola çıkarak da; Türkiye olarak Batılılaşma maceramızı Cumhuriyetin kuruluşuna kadar kısa ve öz bir şekilde, konuşmasını anlatır ve sonlandırır.
Salih Zeki Çavdaroğlu
21 Ekim 2020
DİP NOTLAR :
1 Cînuçen TANRIKORUR,Osmanlı Musıkîsi,Osmanlı Medeniyeti Tarihi, Zaman Yay., İstanbul, 1999,c.2, s. s.508
2 Yılmaz ÖZTUNA, Türk Mûsikisi Ansiklopedisi, Millî Eğitim Basımevi, İstanbul, 1969, C.I, s.323
https://ferahnak.wordpress.com/2020/10/21/sadrazam-rami-mehmed-pasa-ile-muzikolog-bestekar-dimitrius-kantemiroglu-dostlugu/