Bovinae Sapiens\*

İnsan-hayvan ya da insan-doğa ilişkisi üzerine biraz olsun düşündünüz mü hiç? Mesela; Günün yorgunluğu ile eve gelmişsiniz. Yemeğinizi yemiş, televizyon karşısına devrilmişsiniz. Tüm isteğiniz günün yorgunluğunu, zihninizdeki kaosu biraz olsun dağıtmak. Derken birden flaşlar patlamaya başlıyor! Tuhaf yaratıklar çevrenizi sarmış, meraklı gözlerle sizi inceliyor, bir yandan da kör edercesine flaşlarıyla dünyanızı sözümona- aydınlatıyor.

yazı resim

Günün yorgunluğu ile eve gelmişsiniz. Yemeğinizi yemiş, televizyon karşısına devrilmişsiniz. Tüm isteğiniz günün yorgunluğunu, zihninizdeki kaosu biraz olsun dağıtmak. Derken birden flaşlar patlamaya başlıyor! Tuhaf yaratıklar çevrenizi sarmış, meraklı gözlerle sizi inceliyor, bir yandan da kör edercesine flaşlarıyla dünyanızı sözümona- aydınlatıyor.

Bitmedi. Bu kadarla kalsa iyi, bir kendini bilmez, tüm sevecenliği ile, ne denli korktuğuna aldırmaksızın küçük çocuğunuzu ensesinden tutmuş, kaldırmış, seviyor(!) bir diğeri çevresindekilere homo sapiens sapiens türün dişisinin özelliklerini oranızı, buranızı çekiştirerek anlatıyor! Ve tüm bunlar eviniz dediğiniz, yani tamamen size ait olduğunu, yaşam alanınız olduğunu düşündüğünüz ya da sandığınız yerde oluyor.

Sanmayın ki sonra tası tarağı toplayıp gitsinler. Aralarından biri kendi türü adına faydalarınızı fark ediveriyor, mesela horlarken yaydığınız ses dalgaları türün spastik yavru bireylerine ilaç gibi geliyor! Haydi bakalım, türün selameti sizin horultularınızda! Karşı gelebilir misiniz böyle ulvi bir çağrıya?

Oldu olacak bir de ad bulalım bu meraklı türe, mesela son derece gelişmiş sığırlar olsun

Ne demişler, sığır ya bu, Tanrıyı resmet dersen, kendi suretinde çizecektir. Hal böyle olunca sığır ırkının selameti için ya bir ahır olacaktır yeni yaşam alanınız ya da bir tren kompartımanı, kim bilir

Ama sığırlar size yaptırdıkları şeyin ne derece ulvi olduğundan en ufak bir şüphe duymazlar, ne de olsa türlerinin selameti içindir her şey. Temel ihtiyaçlarınızı düşünmüştür türün önde gelen bilimsığırları; bir yatak, bir tuvalet, üç öğün yemek; bir de dişinizi koydular mı yanınıza daha neye ihtiyacınız olabilir ki!

Artık tek yapmanız gereken huşu içinde horlamak. Horlamalısınız ki spastik sığırlar rehabilite olsun, kutsal horultunuzla iyileşiversin.

Boş verelim az gelişmiş sığırların dünyasını, iki kere düşünebilen homo sapiens sapiens alemine gelelim, aydınlanalım, ibret alalım.

Homo sapiens sapiens**

Buyurun size ilk ibret öyküsü homo sapiens sapiensin
Finding Nemo filmini hatırlayın. Keyifle izlediğimiz bu filmden sonra olan bitene dair bir fikriniz var mı? Takip eden yılda 20.000.000 canlının akvaryumlardaki yerini almak üzere yuvalarından sökülüp alındığından haberiniz var mı? Bu eğlencelik canlıların çok çok büyük bir kısmının sadece çocuklarınıza hayvan sevgisi gibi bir kavramı ancak ve ancak tutsak edilmiş bir canlı ile verebilmeniz yüzünden sifonların gürültüsü ile kanalizasyona karıştığından haberiniz var mı?

Ne de olsa tüm evren türümüzün oyun alanı. Canlı-cansız tüm varlıklar da oyuncakları sözüm ona akıllı homo sapiens sapiens türünün. Sevmekten anladığı tutsak etmek, paylaşmaktan anladığı sömürmek, yaşamdan anladığı hepten evlere şenlik, tüketmek için üretmek, daha fazla üretmek için tüketmek bir de bu düzene doğanın düzeni kılıfını da geçirdiniz mi, buyurun size evrenin hakimi homo sapiens sapiens, yani akıllı insan.

Şifacı Yunuslar İstanbulda

İkinci ibret öyküsü hepten evlere şenlik!
Memleketteki patlıcanın bakanı bir ucundan da olsa denizlerden sorumludur aynı zamanda. Belediyesi reklam potansiyeli olabilecek her şeye balıklama dalar durumdadır. Aranan teşebbüs daha aranmadan bulunmuştur. Yaşayan halkının da eğitim ve kültür seviyesi göz önünde bulundurulduğunda geriye bir tek müjdeyi vermek kalır: Artık şehr-i İstanbul'un da şifacı yunusları var!

Zihinsel engelliler yetmez, çocuğu olmayan kadınlar, evde kalmış kızlar, psikopatlar... patlıcanın bakanından onaylı yunus terapi merkezinde bu iş için özel olarak evrimleşmiş (binek hayvanı, salon bitkisi, süs balığı gibi) şifacı ve de şovmen yunuslar sizin için burada, İstanbul'da.

Artık çocuklarınız yatağına işemeyecek, ya da okullarını kırmayacak. Bir kere izleyen kocalar karılarını dövmeyecek. Yeter ki ücret-i mukabili bırakın kendinizi şifacı yunuslara, mutluluktan ricoysla yıkanmışçasına ahenkle dans ederken rehabilite ediversinler sizi...

Haydi, ne bekliyorsunuz? Tüm canlılar gibi onlarda sadece sizin için, bitmek tükenmek bilmeyen istekleriniz ve bastırılamayan egolarınız için var!

Bern Sözleşmesi ve Türkiye

Bu homo sapiens sapiens denen türün de içerisinde kendini bilmezleri var ne yazık ki. İşte onlardan bir kısmı kalkmış yunusların da dahil olduğu memelilerin avlanmasını, tutsak edilmesini ve ticaretini yasaklayan bir sözleşmeyi bir yolunu bulup, punduna getirip gelişmiş bir grup ülkeye imzalatıvermişler. Güzide memleketimiz de bu tezgaha düşüp basıvermiş vakti zamanında imzayı.
İşte bu arsız ve de servet düşmanı bilim adamları, bu sözleşmeyle -ki adına Bern Sözleşmesi deniyor-, insanoğlunun memeliler üzerindeki hükümranlığına kısıtlama getirtmişler

Gerçi bizim ülkemizdeki uygulaması biraz Aydınlar Dilekçesi örneği gibi olmuş. Hani neredeyse, Birleşmiş Milletlerde pişpirik oynuyorduk, bir şey getirdiler önümüze, imzaladık, nereden bilelim falan diyecekler

Şimdi en kısa özetiyle altına imza attığımız sözleşme diyor ki, memelilerin tutsak edilmesi, avlanması ve de ticareti kesinlikle yasaktır. Ama derseniz ki rehabilitasyon amacıyla kullanacağız bu yunusları, o zaman işin rengi değişiyor. Ne de olsa bir açık kapı bırakmıştır Bern Sözleşmesi.

Hemen uygun bir alan buluyorsunuz, patlıcanın bakanından izni koparıyorsunuz ve başlıyorsunuz cümle alemi rehabilite etmeye! Hem de hiç de fena olmayan ücret-i mukabilinde!

İstanbuldaki güzide işletmeye bir göz atalım:

İstanbul Dolphinariuma Hoş Geldiniz!

İstanbul Dolphinarium, Deniz Memelilerinin büyülü dünyasını keşfetmek için size eşsiz bir fırsat sunuyor. Bu müthiş canlılarla doğrudan doğruya iletişim kuracak, onları yakından tanıyıp onların doğadaki yerini daha fazla önemseyeceksiniz.

Yunuslar, Morslar, Foklar ve Balina... Birbirinden akıllı ve sevimli... Hepsi sizi bekliyor...

Eğlenceli bir ortamdan unutulmaz anılarla ayrılacağınız İstanbul Dolphinarium daki sevimli Dostlarımızın zeka ve kabiliyetleri siz değerli misafirimizi hayrete düşürecek, onların ne kadar bize yakın olduklarını görecek ve bu dostlarımız hakkındaki bilgileri eğlenirken öğreneceksiniz.

Aynı zamanda İstanbul Dolphinarium da gösteriler sonrasında sevimli dostlarımız yanında onlarla fotoğraf çektirebilir ve günün stresinden kurtulmak ve pozitif enerji almak isterseniz yunuslarla yüzebilirsiz.

Siteye girer girmez sizi karşılayan metin işte bu. Bastırın parayı, keşfedin, eğlenin, hayret edin birlikte yüzün, fotoğraf çektirin! Yani siz paradan haber verin, hani neredeyse, bastırın parayı, çamaşıra-bulaşığa gelsinler

Kimler? Yunuslar, Morslar, Foklar ve Balinalar. Şimdilik şifacı olanlar yunuslar ama foklar, balinalar ve morslar da yetişiyor yunusların yanında. Yakında foklar türkü çığıracak, morsların ağız kokusu sinüzite iyi gelecek, balinalar da kulunçlarınıza masaj yapacak! Hepsi sizin için burada

Gelelim rehabilitasyon merkezinin (İstanbul Dolphinarium) fiyatlarına:***

Gösteri FiyatlarıNormalVIP
Tam2540
3-16 yaş 2030
Öğretmen/Öğrenci2030
Yunuslarla Yüzme
1 Kişi150
2 Kişi(birlikte yüzerlerse)200
Dalış
1 Kişi (20 dakika)300

Şimdi yukarıdaki verilerden yola çıkarak bazı sorular sormak gerekmez mi?

1.Bu nasıl bir rehabilitasyon merkezidir?
2.Madem söz konusu olan rehabilitasyondur patlıcanın bakanının yanı sıra sağlığın bakanı da bir göz atsa fena olmaz mıydı acaba?
3.2006-2009 yılları arasında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından CONVENTION ON THE CONSERVATION OF EUROPEAN WILDLIFE AND NATURAL HABITATSa**** rapor edilen 1086 rehabilitasyon vakası (Kuşadası, Bodrum ve Marmarista faaliyet gösteren merkezler) hakkında bir değerlendirme yapılmış mıdır?
4.Sağlık Bakanlığı ne düşünüyordur bu konuda? Kimler rehabilitasyon için göndermiştir hastaları? Kimler rehabilite olduğuna ya da faydalı olduğuna kanaat getirmiştir?
5.Rehabilitasyon ücreti ne kadardır?

Aslında hepsinden önce sorulması gereken soru daha basit ve nettir:

Söz konusu işletmelerin faaliyetinin gerçek içeriği nedir? Bu içeriğin tespitini kim yapacaktır?

Eğer bu sorunun yanıtı ticari faaliyet olarak şekillenirse yapılması gerekenler gayet nettir, söz konusu gösteri merkezlerinin tümünün faaliyetine son verilmelidir. Tutsak ettikleri yunusları ise rehabilitasyon sonrası doğal ortamlarına salıverilmelilerdir.

Yok ama terapi kılıfı gerçekçi bulunursa yepyeni problemlere hazırlıklı olmak gerekecektir.

Örneğin bir süredir fark ettim ki saksıda yetiştirdiğim patlıcanlarımın şifa verme özelliği var. Bakan kendinden geçiyor, derdi tasayı unutuyor, sevgiyle, umutla doluyor. Yalanım yok, hatta iki düzine şahidim var. Şimdi diyorum ki, ben de kendi payıma toplumun beden ve ruh sağlığına şifalı patlıcanlarım vasıtasıyla katkıda bulunsam, cüzi bir ücret mukabili hak edene, patlıcanlarımı gösterip topluma faydalı, kendinle barışık bireylere dönmelerine katkıda bulunsam

Komik mi dersiniz? Hele bir görün patlıcanlarımı, ondan sonra konuşalım. Ücreti mukabili tabi ki

Özgür Yunuslar!

Hala doğayla ilişkisini kopartmamış kim varsa bekliyoruz Suadiyeye

1 Ağustos Pazar günü Suadiye sahilinde bir etkinlik gerçekleştirilecek. Ana teması yunusların ve memelilerin tutsak edilmemesi, ama daha da önemlisi yaşama saygı, doğaya saygı olacak. Sanmayın ki sadece yunuslar için
Dev akvaryumlara kapatılan köpekbalıkları ya da denizanalarının günahı memeli olmamaları olmamalı sanki

Lüferin yokluğunu fark etmek için rakı masasının boş kalması mı gerekirdi? Ya da besin olmasından öte bir şey çağrıştırmıyor mu size bıçkın lüfer? Hal böyle olunca kimin umurundaki rakı mezesi bile olamayan bir mütevazi kayabalığı?

Saygılarımla,
Hakan Tiryaki
...................................
*Yok böyle bir şey, olsaydı akıllı sığır diyebilirdik mesela insanoğlu gibi
**iki kere düşünen, düşündükçe düşünen ya da kısaca akıllı insan.

***İstanbul Dolphinarium Kurumsal İnternet Sitesi, http://www.istanbuldolphinarium.com/

****REPORT OF TURKEY TO THE SECRETARIAT OF BERN CONVENTION ON THE ACTIVITIES OF CAPTURED BOTTLE NOSE DOLPHINS, 2010 (Document prepared by the Government of Turkey)

Başa Dön