Şair Sedat Umran
“Mustafa’yla görüşüyor musunuz?” dedim. Bana “Hangi Mustafa? Filiz’in abisi mi?” diye sordu.
“Mustafa’yla görüşüyor musunuz?” dedim. Bana “Hangi Mustafa? Filiz’in abisi mi?” diye sordu.
vazgeçtim. sığınılacak bir serinlik değil artık sevgin. / vazgeçtim. yakıcı terk edişlerinden ve
-Beni kollayan tanrı sizin de mi Tanrınızdı? Hüznü, umutsuzluğu bekleten onca yürek varken sorular kapılardan dönmeyecek miydi? Dönenler, bekleyenleri yerli yerinde bulmanın sancısıyla kendilerini topluma yeniden kazandırmak için maskeler ısmarladılar mı usta terzilere?-
Melekler sessiz bir telaşı anlatır gözleriyle / Uzayan sessizlikleri izleyen bir mevsim gibi
gecenin geniş kalçasından taşıdığım bu haz içinde / beklemekten tüketilmiş bir merak tüm
Sevgiyle açılan kalbe, korkuyla girmek ancak şairlerin işidir.
Korkunun bütün kentlerine yalnız ve ok yönünde girilir...
Şimdi keseceğim bileklerimi (tabii ki kör) bir jiletle. Şair olacağım.
![]() / petul'a / Yalancı leylekler kandırıyor beni
geride kalan üç hayale ağlıyorum: / bitmeyen şarkı, çözülen dua, haylaz çocukluk.
Aşkı unutan şairler yılgı veriyor bize. Şiir! Sokağa in ve delicesine vurul birine.
silindi istek / tozduman bir deveran oldu hayat. / anlam
Mesela sana bakmak... Mesela senin bana bakman...
![](http://imagecache2.allposters.com/images/ISI/JD006X.jpg) / yüzünde bir çocuk ağlıyordu / her şey yüzünde
Uçurumun kenarındaydım ama uçmayı bilmiyorum, kanatlarımı alıp gitmiştin.
İntihar, bir fısıltı bile olmadı aramızda, sözü edilmemesi gereken bir yabancı gibi kitaplardan saklandı.
Tanıdığım bütün alçaklar adına konuşuyorum; bütün ezikler, bütün sevgisizler, bütün sarhoşlar, bütün aşıklar, bütün salaklar... adına.
Kuşkusuz pek çok şeyi abartacağım anlatırken. Biri hariç; biz hep sevgisizdik. Ve hep sevgisiz kalacağız. Kısa sürmesi kuvvetle muhtemel olan ömrümüzde saçlarımız doyasıya okşanamadan (bu arada pek çoğumuz keliz, ama olsun) biz ölmüş olacağız. Hatta tuhaf gelecek size ama çoğumuzun ölüm nedeni “dokunulma eksikliği” olacak. Tıp literatürüne pek çok ölüm nedeni katacağız; dokunulma eksikliği, seni seviyorum noksanlığı, aşk çarpması, az gülümsenme... ve bildik bir şey akciğer kanseri (mümkünse).
Korkaklığından uzun yaşayanlarımız da olacak (ki bu bir çeşit cezadır).
bir çeşit zebercet. beynimde ve boynumda dinmeyen bir ağrı var. kin ve kanla doluyum. kin, damarlarımda dolaşıyor. kan, kelimelere sıçradı.
istanbul
hiç.
vüs'at bener, tezer özlü, pavase, celal gözütok, gide...
benzemez kimse bana