Cumartesi Bugün...
Cumartesi bugün. Çocuk olmak isterdim en çok, hiç büyümeyen asla büyümek adına bir gelişme göstermeyen bir çocuk, yahut bir deli.
Cumartesi bugün. Çocuk olmak isterdim en çok, hiç büyümeyen asla büyümek adına bir gelişme göstermeyen bir çocuk, yahut bir deli.
Hiçbir kadın hiçbir sözü doğru söylememiştir, söyleyemeyecektir. Açık ve basittir; kadınlar doğru sözü unutalı bilmem kaçbin aşk yılı oluştur. Sadakatsizlik; kadınların kendilerince yaşadıkları geleneksel bir bayramları ve erkeklerin günah saydığı kavramları olmuştur.
Herkesin herşeye bir zaafı vardır diye düşünür kendime aradığım zaaflar içinde en çok kadınları naif bulur, kendimi bu yalana alıştırır ardından bundan inanılmaz haz alırdım.
Rüyalarıma bir peri gibi girdiğin zamanlar ise aşkın doruğuna çıkıyor kendimi tanrıyla eşdeğer görüyor, fakirliğin veya saltanatın hiçbir zerresiyle alakadar olmuyorum.
Bir adam bir kadın.. / bir kelime söyle dedi adam /
Karaktersiz bir ütopya belki de sana dair hikayeler, seni barındiran şarkılar ve şiirler, bilinmez bir zaman içinde belki de hayal, sen belki de hala yatağımda bana masallar için zamanı kovuyorsundur tek başına.
Bazan bir fincan kahvede içerken seni, yanında içtiğim suya benziyor sahip olduğum diğer herşey..
Bugün düşündüm de ne kadar zaman geçmiş ve ne kadar az unutmuşum seni. Ne kadar az silebilmişim hatıralarını ve daha dün koynumdaymışsın gibi hala tenin kokuyor tenim.
Hrant”a 1 gün kala.. / Erken kalktım bugün / kahvemi
Kimliği meçhul sesler ve girdaplar içinde biçare bir görüntü hissiyatı veren sahipsiz ve kimsesiz bir duruşun, ruhun içine hapsedilmiş olan ben, susuyorum.
Pera odası.. / Eski bir pera odasında kalsak seninle, /
Gri bir bulut gelir kentimin tepesine ve mutsuz maskelere döner tüm yüzler, her yüzde gülümsemeni ararken anlamsız ve manasız karakterler tanırım kadın kılığına girmiş ucubelerden, korkarım mutsuzluktan ve ben seni özlerim..
Sensiz bir uykunun bana davetsiz geldiğini hatırlamam hiçbir vakit.
. Maskelere sığınırken bazan anlamsız şarkılara ağlarken yokluğunda, tüm şarkıları senin için yazıldığına inandırırken kendimi ve tüm kelimelerin varlığını varlığına sebep bellerken anladım; varlığın mutluluk sebebimdi, yokluğun hüzün.
Kentim.. ben.. sen.. / beyaz bir renk kaplamış bugün şehrimi.. /
sadece deniyorum..
yazabiliyormuyum bilmiyorum, gerçekten sadece deniyorum..
mardinde yatılı okul yıllarından sonra geldiğim diyarbakırın hiçbir zaman alışamadığım hayatından lise yıllarından sonra kurtulup aşık olduğum kente, istanbula yerleştim. sinema televizyon eğitimi aldığım bahçeşehir üniversitesinden 2006 yılında mezun oldum. şimdi inşaat şirketim ve yapmak zorunda olduğum projelerim var. tairihi önemseyenlere göre yazan ve de yasayan bir adam degilim..
istanbul
deneme ve şiir
orhan pamuk, yaşar kemal, nazım hikmet, mehmed uzun ve ahmed arif
orhan pamuk, ümit yaşar oğuzcan, mehmed uzun,