15 Temmuz Bayram İkramiyesi
İşte otuz yıllık başöğretmen maaş bordrosu... Memur Sen ve Kamu Sen götlerine kına yaksın dolansınlar.
İşte otuz yıllık başöğretmen maaş bordrosu... Memur Sen ve Kamu Sen götlerine kına yaksın dolansınlar.
Öteki kavramı, bir varlığın kendinden olmadığını kabul edip dillendirilmesi olarak tanımlanabilir.
Bir canlının büyümesi hücre bölünmesine bağlıdır. Hücreler ne kadar hızlı bölünürse, büyüme de o kadar hızlanır. Hücreler toplumun yapı taşları gibiler; her hücre birbirini tamamlarken, diğerine göre ötekidir.
Bu ülke sağcısıyla bir bok yapılmaz, hatta yemek bile yenmez. Bunlar yemeği de berbat ederler saçma sapan konuşmalarıyla. Bunların doğru düşünme becerisi kazanmaları için "ağabeyimiz" ve "büyüklerimiz" sevdasından kurtulmaları lazım öncelikle. Bu iki kavram "Yapıyorlarsa bir bildikleri vardır"ı doğuruyor. Bu da zihinsel körlüğe sebep oluyor.
Yusuf Tekin yıllar önce Hüseyin Çelik denen azgın yaratıktan edindiği öğretmen itibarsızlaştırmayı öğrencinin öğretmene not vermesi ile geliştirmiş, ancak müsteşarlık kaldırıldığında AKP'nin kutsal sayacağı yeniliklerine devam edememişti.
Şehir hastaneleri ve bu hastanelerin hasta garantileri var olmadan önce, şehirlerde numune hastaneleri vardı. Sabahleyin sıra bekleyip, ama aynı gün muayene olduğunuz Numune Hastaneleri... Şimdi ise randevu bekleyip alamadığınız ya da birkaç ay sonraya aldığınız kuyruk olmayan hastaneler...
Bu ülkede CHP düzelmeden hiçbir şey düzelmezi boşuna söylemiyoruz. Çünkü seçmen AKP seçmeninden farklı değil. Bu ülkede gerçek seçmen kararsızlar. Onların oy oranı ne kadarsa o kadar seçmen var.
Deprem bölgesine koordinatör vali olarak görevlendirilen Şırnak Valisi Osman Bilgin, Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde yaptığı konuşmada "Memurlar işçiler 1 ay maaş almasın, ne olacak." diye çağrı yaptı.
Yusuf Karadeniz diye birinin Oktay Sinanoğlu ile yaptığı röportaj dolaşıyor ortada. Bu video röportajda Sinanoğlu, İsmet İnönü'nün kurtuluş savaşına kendi isteğiyle girmediğini, Amerikan mandası taraftarı olduğunu ve 1945'te ülkeyi Amerikalılara peşkeş çektiğini anlatıyor.
İnsan yeryüzüne Tanrı tarafından sınanmak için gönderilmiş. Öylesine bu sınanmayı özümsemiş ki, kendi sınanmasını unutup önüne geleni sınamaya kalkmış. Başarmış mı, evet. Pekâlâ adil olabilmiş mi, hayır.
İğrenç bir fıkrayla söze başlayacağım. Bu yüzden de bütün okurlardan özür diliyorum. Affınıza sığınarak...
Bütün il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri banka promosyonlarını günceleyip yenilerken, Kocaeli Gölcük İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile en çok üyesi bulunan Eğitim Bir Sen ve Tür Eğitim Sen güzellik uykularından ne zaman uyanmayı planlıyorlar?
Richard Bach tarafından kaleme alınan Meraklılar adlı romanı okuyorum. Hayatımda okuduğum en kötü çeviri. Eğer Richard Bach'ı bu çeviri kitabıyla tanısaydım vallahi bir daha okuyamaz ve dünyanın en kötü yazarlarından biri sanırdım. April Yayıncılıktan çıkan bu kitabın çevirmeni Aslı Esen Arslan.
Ey milli eğitim! Bir yandan atama yapmamak için türlü dümenler çevirip işinize geleni mülakat denen hezeyanla atıyor, bir yandan da çalışan ve bir şeyler üretmeye uğraşan öğretmenleri nasıl daha çok yıldırabilirsiniz, onun planlarını hizmetiçi eğitimini kendi lehinizde kullanmanın çabasına giriyorsunuz. Nasıl bir ahlaka sahipsiniz
Ben yıllardır eğitim sistemini ve eğitim yöneticiliğini eleştirip, yapılması ve yapılmaması mutlak elzem olanlar üzerinde durdum. Ne yazık ki, yanlışlarıyla bu kadar çok övünen kişilere artık nasıl yaklaşıp, neler söylemem gerektiğini kestiremiyorum.
Eğitim Bir Sen öğretmen maaşlarıyla ilgili süslü bir tablo yayınlıyor. Yayınladığı tablonun altına yaptığı açıklamaya bakar mısınız?
"Söz konusu yukardaki tabloya göre yeni başlayan bir sözleşmeli öğretmen 13.471,62 TL maaş alırken, yine yeni başlayan sözleşmeli branş öğretmeni 13.533,49 lira maaş alıyor." diyor ve arkasından il milli
Sayın Cumhurbaşkanımızın eğitimde altmış yıllık özleminden bahsediyor bakan. Bu ülkenin son yirmi yılını kimin yönettiğini sormak istiyorum.
Bu şiir İsmet Özel kaleminden çıkmış bir şiir. Ben okuyunca utandım. Oysa Allah kadınlarla ilgili ayetlerde, kadını ötekileştirici bir tavır takınmıyor.
Derin ve iyileşmeyen bir yara cinayetle gelen ecel. Taksim cinayeti de işte bu. Sözün bittiği yer. Ne söylesek kavrulan yürekleri asla serinletmeyecek. Gidenler geri gelmeyecek.
"Gerçekten sevebiliyor mu insanlar birbirini?
Aşktan söz etmiyorum.
Çünkü aşkın inanca, ilişkiye, söze, saza ihtiyacı yok. Aşk çılgınların ve delilerin meşrebi. Bize göre değil aşk, bizi çoktan terk etti."
MEB Sayın Özer'in konuşmalarını eleştiren bir yazıyı yeni yazdım. Yaptığı konuşmaların insani ilişkiler taşımadığı gibi, Sayın Özer'in narsist açıklamalar yaptığından söz etmiştim. İddialarımın tamamından vazgeçiyorum. Sayın Özer, düşünme becerisinden yoksun birinin tavrını sergiliyor.
1965 Erzurum doğdu.Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta.
Eserleri:
1965 Erzurum doğumluyum.Üniversite mezunuyum. Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeniyim, iki çocuk babasıyım.
Gölcük, Kocaeli
nazım hikmet, can yücel, ismet özel, ataol behramoğlu, ahmet telli, neruda, mayakovski, kavafis, seferis, ritsos, kazancakis, bertolt brecht, tagore, octovia paz