Mustafa Mert

Günlük Koşuşturmaca da Edebiyat

Bir yerden sonra yeter artık! Diye bağırmak geliyor içimden. Uzun süredir de günlük politik gelişmeleri sadece yüzeysel takip ediyorum, hatta etmiyorum. Köşe yazıları, yorumlar hep politikacılar üzerine, manşetler ona keza.

Pascal Mercier - Lizbona Gece Treni Üzerine

Sıkıcı bir roman izlenimi vererek başlayan yapıt, hareketli bir felsefi roman olarak yoluna devam eder. Bazı romanlar vardır, olayların içine girmek zaman alır, olayın örgüsünün alt yapısının kurulması aşaması uzun sürer. Bu süreç okuyucuyu sıkar, yorar, hatta pişmanlığa sevk eder. Birçok okuyucu maalesef bu tür yapıtların devamını okumaz,

Kurban Bayramı da İptal Olsun

Bu yıl yaşanan büyük acılar sebebiyle önümüzdeki günlerde kutlayacağımız Kurban Bayramını da iptal edelim. Hükümet ithal ettiği inekleri Van’daki vatandaşlarımıza versin. Hiç kurban kesmeyelim, kutlama yapmayalım.

Viran Dağlar - Necati Cumalı

Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı Makedonya’da nasıl hissedilmiş? Ne onulmaz yaralar açmış? Oralarda günlük yaşam nasılmış? Dağlarda kaçak yaşayanlar neler yapıyorlarmış? Tüm bunlar Zülfikar Bey’in yaşamı ekseninde anlatılıyor

Diziler ve Kitaplar

2011 yılında kendinize bir iyilik yapın! Orhan Kemal’in, Sait Faik Abasıyanık’ın, Orhan Veli Kanık’ın veya başka birçok değerli yazarımızdan birinin kitabını alın ve okuyun. Ben kitap okuyamıyorum, sıkılıyorum

Wikileaks ve İsviçre

Birincisi WikiLeaks adlı sitenin sahibi Julian Paul Assange. Şu an da kayıp, nerede olduğu bilinmiyor. Aklıma Hanefi Avcı geldi. Başına gelecekleri bile bile kitabını yazdı, ama ortadan kaybolmadı. Şu an da hapiste. Acaba hangisi akıllıca?

Toprak Acıkınca - Erol Toy Üzerine

Yazarın bu yapıtında okumaya başlar başlamaz ‘İmparator’ adlı romanından farklı bir söylem geliştirdiği fark ediliyor. İmparator’daki o paraya tapan-çok iyi yansıttığı- atmosferden tamamen uzak, doğaya inmiş, ince ince betimlemeler, dağ hayatı, göçebe hayatı üzerine güzellemelerle okuyucuyu farklı bir yönden sarmalamış.

Saf Gerçek

Dün sabah gazetede okuduğum bir makale beni düşündürdü. Yazar devlet adamlarımızın resmi bir ziyaret için gittikleri ülke yetkililerinden aldıkları armağanların hazineye teslim edilmesi gerektiğini savunuyordu. Önce yazara kızdım,

Plajda Bir Gün

Halim bu yılki dinlencesinin bir haftalık kısmını Antalya’da ailesinin yanında geçirmeyi kararlaştırmıştı. Nesibe ise önce hafta sonunu yalnız kalıp kitap okuyarak geçirmeyi planlamıştı, ama Halimden beklemediği telefon gelince yaşadıkları güzel günlerin hatırına onunla plaja gitmeyi kabul etmişti. Lara Plajına giden ilk otobüse bindiler.

Motorsiklet Çilesi

Serkan iyi addedilen bir üniversitenin sosyal bilimlerle ilgili mezunlarının sonunun genellikle mesleksizlik olan bölümlerinden birini bitirdikten sonra; o yıllarda kendisi ile aynı durumda olan çoğu yaşıtları gibi okuduğu okulun gerektirdiği işi bulamadığından, boş durmamak için mahalle bakkalına yardım ediyordu.

Erol Toy İmparator Üzerine

Roman boyunca emperyalizmin hileleri tatlı tatlı hiç yorum katılmadan, sövmeden anlatılıyor. Örneğin fakir çocuklara okulunu bitirmesi için destek olunarak, daha sonra onların devlet katında iş bulmasına yardımcı olup, onlardan birçok bilgi topluyorlar.

Kıvılcım

Tekel İşçilerinin direnişi gerçekten de tüm toplumu ilgilendiriyor. Çünkü ülkemiz elden gidiyor. Emperyalist devletlerin yeni sömürü stratejilerinin kurbanlarından biri oluyor.

Tutunamayanlar Üzerine

Roman kahramanlarının ‘’şarkı’’ adını verdikleri dörtlükler, tiyatro sahneleri, zaman zaman içeriğe uygun olarak karşımıza çıkan farklı anlatım üslupları kullanılmasına rağmen yapıtın bütünlüğü bozulmadığı gibi pekişiyor da.

Başa Dön