Mevlüt Asar

Yazmaya Dair

Yazmak en basit anlamda insanın ak kağıtlara içini dökmesi midir? Ya da kendi kendiyle yeptığı iç-konuşmalar mıdır? Belki de bir tür ‘iç-temizliği’dir yazmak. “Yazmasam çıldıracaktım,” demiş modern öykücülüğümüzün öncülerinden Sait Faik. Yazdı ve çok sevdiği denizi, martıları, adaları bırakarak genç yaşta çekip gitti aramızdan!

Dil

Anadilinin Önemi

Anadil öğrenimi bir insan hakkıdır. Bu hak sadece Alman öğreciler için geçerli olamaz. Göçmen öğrencilerin de kendi anadillerini öğrenme ve geliştirmesine olanak sağlanmalıdır.

Orhan Kemal

Orhan Kemal, 1914'de zengin ve entellektüel bir ailenin çocuğu olarak doğmuş. Rahat aile ortamı, babasının siyasal nedenlerle sürgüne gitmesiyle bozulmuş. Çocuk yaşta babasıyla birlikte sürgünü yaşamış, ekmek kavgasına girişmiş.

Fakir Baykurt

Daha çok romanları ile tanınan Fakir Baykurt aynı zamanda bir öykücüdür. Sadece yazmakla yetinmez yazın sanatının teorik yönüyle de ilgilenir. Ona göre öykü sınırlarla çevrilemeyecek, özgür bir edibi türdür. ''Öykü üstüne konuşalım, tartışalım ama, tanım getirmeye, kural koymaya kalkmamalı, öykünün özgürlük alanını daraltmayalım...''der.

Belki Ararsın

Bizim kaynaştığımızı gören Christian bira bardağını banka vurarak, "Bir bira daha", diyor. "Daha kibar olabilirsin", diyorum. Bana yanıt vermeden Murat'a dönüyor. "Demek sen şairsin ha! İnanmam, bedevilerin dilinde şiir yazacak kadar sözcük olamaz!" diyerek, kahkahayı basıyor. Bira bardağını önüne koyarken; "Kapa çeneni. Gülünç duruma düşüyorsun!" diyorum. Hırsla birayı

Şiir Üzerine Düşünceler

Şiir aslında tarihsel, toplumsal, kültürel, estetiksel ve dilsel bir dizge(sistem)dir. Bu bağlamda şiir onu yaratan toplumun aynı zamanda hem aynası hem de insanlık kültürüne olan katkısıdır.
Bu nedenle özellikle göçmenlik koşullarında çok önem verilmesi gereken bir sanat dalıdır. Kültürel, etnik alanda silinip gitmemenin ya da asimile

Nâzım 100 Yaşında

Şairler vardır kendi ülkelerinde, anadillerinde unutturulmak istenirken, ünleri ülkelerinin sınırlarını aşan, şiirleri, kitapları başka dillere çevrilerek, dilden dile, elden ele dolaşan; dünya insanlarına aydınlık, sevgi, barış ve umut taşıyan. Bizim de onur duyarak, göğsümüzü gere gere bizim şairimiz diyebileceğimiz böyle büyük bir dünya şairimiz var: Nâzım Hikmet Ran.

Yalnız Kadın

Orta yaşta olmasına rağmen hala erkeklerin başını döndürecek kadar güzel, fakat yapayalnızdı. Onurundan, kişiliğinden taviz vermeden yaşamaya kararlı bir kadının içine düştüğü yalnızlıkların her türünü yaşamıştı. Ne kadar çok erkek tanımıştı; düzeyli, düzeysiz, maskeli maskesiz...

Ak Kağıt

Ey sevgili ak kağıt, sen yazıyla birlikte, insanoğlunun en güzel en yüce buluşlarından birisin. Sensiz ne tarih, edebiyat ne de ben olurdum. Sen, benim ömrümün sırdaşı, şair yanımın en vazgeçilmez yoldaşı ve yaşamımın tanığısın. Ve sen tanrılar kadar sabırlı, melekler kadar temiz ve bakirsin

Başa Dön