izmirli çocuklar
mor çalkantılarında ağır kokularıyla deniz
yalar boğazını açlığın kordonunda izmirli çocukların
birgün şu bulut sürünür şöminenize mahzunlaşır kekik
ayıklanır çöplerinizde huzur utanır pedler
bekler elleri yağmurun izmirli çocukları
sizi ölümden kurtarmayacak nedene de ölebilirler
sessiz güzel nefesi kılçıksız parkların kültürsüz iğdesi
denizle aranızda fısıltıyı çirkinleştiren
elleri düzensiz palmiye yaprakları
ışır namusu bayındırda bir zeytin tanesinde
banknot kulübelerinin uyurken önünde
dokunurlar sanki mezar taşlarına okul önlerinde
tebeşir beyazı kin oturur gözaklarına
bıçkın edayla gezinirken kent sokaklarında
omuzlarında dolaşır rütbesiz hırs
tanıdık adresleri koynunda taşır
sırtında yakası kirli bir deniz
kar tanesi üşür gözlerinde keklik çili
öldürülmüş sivrisinek hüznüdür izmirli çocuklar
yine de gülümserler denize ardıç ardıç
vahdettin yılmaz