anayurdum
gülün acılı kokusu ey
dil atının nalbandına haber sal
anayurdum hor durumda
dinle ki gülümser yüzlü sonbahar
anayurdum gamzelerinden kanar
metresinden çalınan türkü o
vurgunluğu dar gelir ya acısına
sessizliğe önerilmiş şaşkınlığı
incelir sancısına
düşlerinden kanayan bir yaranın izinden
nehirlere teslim ettiğimiz yalınayaklığın
kıyılarına bir halkın cömertliğini vuruyormuş
anayurdum uğultuya bağırıyormuş
kesiyorlar bulutları yağmurum al
yolculuklara bir dağarcığı sıvazlıyorum
yumrukları yoksulların yıldızıyla barışık
saman yolu evlatlarını işaretliyorum son umut diye
sanki anayurdum paketi hilelerle bezenmiş bir hediye
sen şimdilik uykularını bir haklılığın söylencesine teslim et
ama fark et haklılıklar nehirlerin sırtından düşmeli artık
Vahdettin Yılmaz