İstanbul,kış,umut

Mahrur bakışlı, azametli, sürme gözlü, uzun kızıl saçlı, yılan bakışlı bir saray kadını gibidir İstanbul.

yazı resimYZ

İstanbul, kış, umut...prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-com:office:office" /

İstanbul böyle soğuklara alışkın değil. İstanbul kalıcı soğuklara alışkın değil, sürekli üşümeye, gerçek kışı görmeye alışkın değil. Soğuk ve karanlık yakışmıyor İstanbul’a. Umudu mum ışığında arayan yüreklere fırtına savaşılması imkansız bir düşman gibi. Bembeyaz kar taneciklerindeki ışığı bekleyen İstanbul, fırtınalara, karanlığa, soğuğa, gerçeğe ne kadar katlanabilir ki.

Cilveli sevgili sıcağı sever, fazla değil, lodosun içindeki cezbedici sıcağı sever. Teninde hafif bir titreme bırakan sıcağı...Hani aşk kokan, hani kanı kıpırdatan, hani delirten. İstanbul ne kadar dayanır ki soğuğa?

İstanbul böyle soğuklara alışkın değil. Bugün, yarın ılık bir lodos esecek diye bekleyip duran İstanbul gözünde bir damla en kahvesinden yaşla bekler oldu. Yağmur bile artık saf yağmuyor bu şehirde. İçinde evrenin tüm kötü planları, lanetleri, ihanetleriyle hedefini İstanbul olarak seçerek yağıyor. İstanbul bile bu kadarına alışkın değil. İhaneti, kötülüğü, yalanları seven İstanbul bile bu kadarına alışkın değil. İstanbul’a kahverengi yakışmıyor.

İstanbul böyle soğuklara alışkın değil. Üşüyor İstanbul bu gece, tam 3,5. tepenin üstündeki kalbi üşüyor. Mum söndü sönecek. Fırtına büyük ... Sanki tepeleri fırtınayla yavaş yavaş aşınıyor bu gece. Yarasına doğru savrulan taşlar canını yakıyor. O koskoca azametli İstanbul büzüldü ufacık oldu bu gece, 7 kalkanın ardında sıkışıp kaldı. İstanbul yenilgiye alışkın değil, kafası karıştı, yüreği acıdı, güveni gitti kendine...

Mahrur bakışlı, azametli, sürme gözlü, uzun kızıl saçlı, yılan bakışlı bir saray kadını gibidir İstanbul. Önce elleri soğudu, gözündeki bakış dondu, kalbindeki gümüş bir hançer...Bu gece...

İstanbul böyle soğuklara alışkın değil. İstanbul fırtınayla kayıyor ellerimden, ellerim acıyor, bir demet kırmızı yayılıyor fırtınaya. Ardına takılıyor İstanbul’un. İstanbul bir demet kırmızının altında titriyor bu gece. Mum giderek zayıflıyor, siyah bir pelerin gibi örtüyor kırmızının üstünü, kırmızı soğuğa direnemiyor.

Ve mum sönüyor....

Başa Dön