İhtimallerin Direnişi

Her bayram bir tabut kalkıyordu omuzlara,boş sayfaların üstündeki gözyaşlarıydı zarfsız mektuplar ve karanlıkları üstüme kusan ejderha gibiydi gece...

yazı resim

Senin olmadığın yerde başlıyordu yalnızlıklar;sessizliğe gömülüyordu dostlarım,gökyüzünde bir kuş konacak yer arıyordu,bir çocuk çıplak ayakla mendil satıyor,trafik ışıklarında camları siliyordu.Lunaparkın demirlerini kavrayan küçücük parmaklarıyla izliyordu içerideki mutluluğu,bir gemi batıyordu üstelik fırtınasız havada alabora oluyordu denizin tam ortasında...Bir kız çocuğu dileniyordu caminin kapısında yalnız başına,kovalıyordu azrail kılığındaki köpek can havliyle kaçan kediyi.Mevsimler karıştırıyordu yerini,yazın ortasında yağıyordu artık kar.Yazdığım fakat sana gönderemediğim mektupların hiçbir anlamı yoktu.Bedensiz ruhların gezindiği koskoca boşluktan ibaretti gece...
Kendimi aradığım yerde;bir kuş vurulup düşüyordu yere,ölüyordum bir bir dostlarımın gözünde,çıplak ayakla mendil satan o çocuk cansız yatıyordu yerde üstüne örtülen gazeteyle.Limanda demirli gemi durduğu yerde batıyordu derinlere.Akşamları o kız çocuğu bekliyordu köşede;ağzında sakız,yüzünde makyaj bir de mini eteğiyle.Bir kedi can veriyordu azrailin dişlerinde.Aynıydı mevsimler;hep fırtına hep iliklerime işleyen ayaz...Her bayram bir tabut kalkıyordu omuzlara,boş sayfaların üstündeki gözyaşlarıydı zarfsız mektuplar ve karanlıkları üstüme kusan ejderha gibiydi gece...
Çıkıp sana geliyordum uzun yollardan ve geçtiğim her yerde kaybettiklerim dikiliyordu önüme.Okulun tam önündeydim gözlerin gözlerime değdiğinde,artçılarla sallanıyordu bedenim.Adım adım yaklaşırken birbirimize,o çok sevdiğim fakat ölen kızla ilk tanıştığım sahne perdeleniyordu yüreğimde.kırk yıl değil son nefese kadar hatırı olan kahve gözlerin taşmaya yüz tutmuş barajlar gibiydi hasretle bakarken gözlerime.Oysa ilk defa seni görmeye gelmemiştim.Derdim ne teselli istemek ne de kelimelerle can vermekti maziye.Bu sefer kendimi almaya gelmiştim,bir de;ufak bir kızın başlamadan biten hayallerini,çıplak ayaklı çocuğun lunapark parmaklıkları arkasındaki keyfini,bir kedinin yaşama hevesini,bir de yalnızlığımın sesi,yarım kalan mektupları kurtarma ihtimalini....

Başa Dön