Bir gizli numaranın ardına saklanmışken ölüm
Yağmur değmişti hiç ıslanmamış duygulara
Siz ne kadar da inkar etseniz
Kurşun değmeden ölmekte varmış bu dünyada
Şimdi diyorsunuz ki hayat çok uzun
Bırak giden gitsin sen ardına bakma
Peki ya yürek atacak mı eskisi gibi
Bıçak değmeden ölmekte varmış bu dünyada
Bazen olduğu yere demir atar saat
Köşe kapmaca oynamaz akrep yelkovanla
Kafa üstü yere çakılmışken günler
Darbe almadan ölmekte varmış bu dünyada
Ben insanları iki gözümün nuruna katmışken
Tüm sevdiklerim karışmış iki damla yaşa
Gideni unutursam gelen gitmeyecek mi
Mezar görmeden ölmekte varmış bu dünyada
Çizdiğim resimlere bakıp bakıp ağlarken
Kan damlıyormuş aslında fırçamın ucuna
Hayatla muhabbetimde geçmişken içim
Sözün bittiği yerde ölmekte varmış bu dünyada
Ne şerbetini ne ağacını görmemişken
Saklanılıyordu kızılcık bahçelerinin adına
Yeni numaralar hazırlayıp gelirken azrail
Dağılıp gidiyordu her sefer sevda zırhında
Bu zırh delindiğinde bir canda milyonlarca kere can verip
Severken defalarca ölmek varmış bu dünyada...
