hep geniş zaman döşeli bir evdeyim
değirmisi boynumda iğne oyalarıyla
yıllar da akıp gidiyor şu akan ırmakla
kıyısında oturup düşünmek ağlamakla
bırakıp gidemez insan ayağıyla bastığına
çekip giden bulutlara öyle baka kalırmış
bir çiçek olup da açabilsem yeni umutla
beni sevenlerin beklediğini verebilseydim
yaşamak uğruna ne imgeler yitirdim ah
çetelesi yok bu kahır ekmeğinin mayasız
şarkı sözü yazarı olmamak için direndin bak
ne geçti kapından bir gölge ne havanda bulut
bu gidişler söz değil ormansız dağlar kadar çıplak
ya unut gitsin her şeyi ya da geldiğin yöne dönerek
şiir işi şakaya gelmez
deniz gibi atar içinden
yaşamda ne kadar varsa safra
sen bunu söyleyip durmadın mı
gel gitme bu yalnız iklimlerden
yeni yağmurlarla ıslanacağın günü bekle
şiir bazen sezeryanla doğsa da
kanaması sürer içinde
ömer akşahan
05.11.2004 / Diyarbakır