diken diken oldu yine tüyler, gözümü açtığımda heryer karanlıktı.hiç bi kaos ortamı yoktu.ama bir rüya sonrasında bir rüya daha.her rüyanın sonunda ölüyor kan-ter içinde uyanıyordum.sonra başka bir ölüm daha sonrasında yeni bir ölüm yine bir rüya.sanırım sabah oldu rüya merkezi kendi içinde kurgulara başladı, geceye hazırlık seansları düzenliyorlar.kahrolası filmler boktan filmlerin entrikaları bunlar zihnimdeki siliütler.sifonu çekip kurtulma isteğim zihnimi arıt dezenfekte güdüm artıyor.
yok edip yeniden başlayayım.belki bir format lazım antivirüsü olmadığından hızlıca virüs kapıyor gerçi.
kendimi yok etme isteğimi nasılda tetikliyor.kendimi bi elektrik direğinde kızartıp kargalara pişmiş olarak sunmam gerektiğini düşünüyorum.
önce gözlerimden başlasınlar yemeye sonrasında bağırsaklarımla devam etsin burnumu ve kulaklarımı farelere bıraksınlar.martılara benden bi simit birde çay.
başka bir rüya denizin üstünde güneşli bi gün de kendimi suya bırakıp yavaş yavaş dibe vurmak nefesimi tutmak tutmak sonra boğulmak.deniz anaları gibi sonrasında suyun yüzeyinden güneşi izlemek bir yandan da saç diplerimdeki balık dudaklarını hissetmek.
içip içip bazen kendimi duvara vurarak öldürmek istiyorum kendime sürekli zarar vermek yokolmak aslında kaybolmak görünmemek istiyorum.
seni sevmiyorum, onuda sevmiyorum diğerinden nefret ediyorum kendimi ayrı tutuyorum bu ne sevgi nede nefret çercevesinde, sanırım kendimi bertaraf ettim kendimle.
yine akşam olacak yine rüyalarım olacak yine rüyalarımda girdaba balıklama dalıp sabaha kadar sırılsıklam olacağım.kabuslarla sevişip orgazmın eşiğinde uyanacağım, orgazm olmuşcasına rahatlatyacağım yada uzaktan izleyeceğim rahatlayışımı.
gün ışında sifonu çekip daha çok rahatlayacağım.
yine gece olmasını bekleyip gecenin de benim için çizmiş olduğu resimlere bakacağım sonra senaryosuna sonra filme dönüştüreceğim ve yine kabuslarla sevişeceğim.
Gecede Yitip Giden
diken diken oldu yine tüyler, gözümü açtığımda heryer karanlıktı.hiç bi kaos ortamı yoktu.ama bir rüya sonrasında bir rüya daha.her rüyanın sonunda ölüyor kan-ter içinde uyanıyordum.sonra başka bir ölüm daha sonrasında yeni bir ölüm yine bir rüya.sanırım sabah oldu rüya merkezi kendi içinde kurgulara başladı, geceye hazırlık seansları düzenliyorlar.kahrolası filmler boktan filmlerin entrikaları bunlar zihnimdeki siliütler.sifonu çekip kurtulma isteğim zihnimi arıt dezenfekte güdüm artıyor. yok edip yeniden başlayayım.belki bir format lazım antivirüsü olmadığından hızlıca virüs kapıyor gerçi. kendimi yok etme isteğimi nasılda tetikliyor.kendimi bi elektrik direğinde kızartıp kargalara pişmiş olarak sunmam gerektiğini düşünüyorum. önce gözlerimden başlasınlar yemeye sonrasında bağırsaklarımla devam etsin burnumu ve kulaklarımı farelere bıraksınlar.martılara benden bi simit birde çay. başka bir rüya denizin üstünde güneşli bi gün de kendimi suya bırakıp yavaş yavaş dibe vurmak nefesimi tutmak tutmak sonra boğulmak.deniz anaları gibi sonrasında suyun yüzeyinden güneşi izlemek bir yandan da saç diplerimdeki balık dudaklarını hissetmek. içip içip bazen kendimi duvara vurarak öldürmek istiyorum kendime sürekli zarar vermek yokolmak aslında kaybolmak görünmemek istiyorum. seni sevmiyorum, onuda sevmiyorum diğerinden nefret ediyorum kendimi ayrı tutuyorum bu ne sevgi nede nefret çercevesinde, sanırım kendimi bertaraf ettim kendimle. yine akşam olacak yine rüyalarım olacak yine rüyalarımda girdaba balıklama dalıp sabaha kadar sırılsıklam olacağım.kabuslarla sevişip orgazmın eşiğinde uyanacağım, orgazm olmuşcasına rahatlatyacağım yada uzaktan izleyeceğim rahatlayışımı. gün ışında sifonu çekip daha çok rahatlayacağım. yine gece olmasını bekleyip gecenin de benim için çizmiş olduğu resimlere bakacağım sonra senaryosuna sonra filme dönüştüreceğim ve yine kabuslarla sevişeceğim.