Placebo

Kendi derinliğinde boğuluyor yine güneş, farklı bilinçlerde farklı mekanlarda farklı zamanlarda. Karanlık ve soğuk bir kütleye dönüşüyor. Ondan sonra başlıyor insan oğlunun yok oluş macerası.

yazı resimYZ

Kendi derinliğinde boğuluyor yine güneş, farklı bilinçlerde farklı mekanlarda farklı zamanlarda.
Karanlık ve soğuk bir kütleye dönüşüyor.
Ondan sonra başlıyor insan oğlunun yok oluş macerası.

Derin bir nefes al, bugün farklı bir savaş vermen gerekecek kendinle, sonrasında yine uzun bekleyişli uykulara dalıp, kaybolan güneşi arayacaksın karanlık zihinlerde.
Artık pırıltılar olmayacak, ertesi sabahın kanlı gözlerinde.Aldığın derin nefes kelimelere bürünüp bir küfür olarak çıkmaya çalışacak, direneceksin.
Mutsuzluğun oluşturduğu bir paradigmada olduğunu henüz anlamayacaksın.
Farklı dinletiler duyup, kafatasında ki katrana katran katacak, düşünce ateşinde kaynatacak,gözyaşlarında vaftiz etmeye çalışacaksın.
Mutsuzluk öğretildiği gibi yaşanmamalı, değiştiği kadar çoğalmalı, sistem kendini çoğalıp yok etmeye dayalı olmalı ki, varlığının temsili nefretin dolaşmalı kulaktan kulağa mevsimden insana.
Bir davul gibi olmalı duyan insanların kulağı.Katrana bulanmalı beyinleri, toprağa gömülmeli bedenleri veya rüzgara karışıp uçup yok olup gitmeli, anlamsız bedenleri de düşünceleri ile birlikte.
Her nefesinde nefretini dağa taşa yansıtmalı.Elementlerle birleşmeli, oksijene karışmalı karbondioksit ile ciğerlerde büyümeli en küçük canlı birimine ulaşıncaya kadar nefret bunu sürekli tekrar edip, her düşüncede daha da karanlığa, katrana dönüştürmeli.

Yok etmeli , geçmiş ile gelecek arasındakini.
İşte bu yüzden her nefeste daha çok nefret besleyip büyütmeli..

Başa Dön