Buğulu Resim

şiir

yazı resim

Biz acemice çekilmiş buğulu bi resimde
Sahte Mutluluğu canlandırırken gözlerimizde
Hiç düşünmemiştik içinde aşk olmadan
Aşık olduğumuz bir kadın gibi güzel düşünceleri

Ölüm gibi bir gecede hiç konuşmadan
bir dostuna anlattığın kelimeleri ,
Sözleri,
Bir buğulu resimin altına yazacaktın, yazıyorsun işte,
oysa bu sözler söylenmişti o gecede,
belki duyulmadı ama dostunun seni anladığı kesindi.

Bir şiiri anlamanın vermiş olduğu mutluluğu, yeni yeni anlıyoduk,

Çılgın hayalere aşık olmuştu şiirlerimiz, çılgınca fikirlere.
Şiir gibi yaşayamadık, bağıramadık,ağlayamadık,
Belki ama hep yüreğimizdeki ışık ile yaşadık.
şimdi,
Bir buğulu resim gibi hayalleirmiz,
çökmüş taze umutlarımız ,
yaşlanmış, kırılgan gençliğimiz.

Hiç konuşmasakta anlardık
canımızn yandığını ve anlam yüklerdik ,
suskunluğa dargınlığa.

Çünkü bizim kokuya duyarlı sevgilerimiz vardı
ışığı acıyla, ağzımızdan fışkıran kalplerimizde.

Biz bahar sanmıştık eylülün güneşini
Duyamadık belki sevgicik kelimelerini,
Islatamadık bir bahar yağmuru gibi
doluyla ziyan olan ellerimizi,
Bir yasağı deliyorduk oysa
Son baharda açan çiğdemlerdik,
Az yaşadık, lakin en güzel olanı yaptık.
Hazan oldu körpe filizlerimiz,
Bir başka bahara kaldı tohumlarımız.

Yılları çürüttü tohumlarımız,
ışıksız, loş bir hücrede.
Bir çivi deliğinden sızan ışıktı,
Sararan bacakalrımızı ayakta tutan
Özlediğmizde çilek kokularını,
Gözlerimzi, çivi deliğinden gelen ışığa dayardık,
bir kere olsun görmediğim omuzlarında,
Doya doya, hıçkıra hıçkıra ağladığımı,
çilek kokulu bahçelerde,
yağmurun ıslattığı çimleirn üzerinde,
cebimize doldurduğumuz yeşil yeşil, ekşi eriklerle
koştuğumuzu görürdük,
Oysa dört duvar arası bir esaretti
tadına doyum olmaz özgürlüğü yaşattı,
izletirdi bir serap bana.
çilek kokusu hiç bu kadar güzel değildi.

çünkü biz dostuk ve aşktan da
öte bişeydi bu kavgadan da.

Bu yüzden aşk ve kavga
hep gece yarısı polisten kaçarcasına
yazıldı beynimizn duvarlarına.
Biz her vesile kireçli boyalarla sildik ama unutulmadı .

Biz birbirmizin tabutunu taşıdık sıladan mezarlığa
bir yasağın söyleyememenin, verdiği acıyla .

Gülmeyi öğrendik, gözlerden uzak.
Oysa yağmurlu bi gecede yürüyoduk.
Islanamadık,
Zorla şemsiye altında kaldık.
Biz yağmuru özledik ,
Ölümü özledik.
belki yağmura kavuşacakken
ölüm girdi aramıza
hiç olmayan bişeyimiz vardı artık,
seçeneklerimiz.
özlüyoruz şimdide yağmuru
çünkü biz ölümü seçtik.
Her gün ölüp ölüp dirilmekten yorulduk .
Ama bunu biz istedik ne kadar pişman olsakata

Başa Dön