Bu sana dair yazilan ve butun kelimeleriyle , noktasindan virgulune degin sen kokan bir yazidir.
Her zaman yanimda hissettigim dosta, bir ic yanmasidir bu satirlar.
Ve hatiralara kucuk bir dokunustur…
Sen,
Hayatima anlamlar yukleyen kutup yildizi gibisin. Ilk aglayisim ve ilk cilginligimsin.
Leon lambalarinin fisiltilarinda, karli bir gecede yuruyus, belki de o yuruyusun adimlariydin sen.
Ve bir bardak cayin verdigi ferahliksin.
Hayat, seninle bir aksam vakti yanlis bir tramvaya binmek kadar eglenceli ve hostur. Ve issiz bir gece yarisi, kimselerin olmadigi bir caddede oylece kalmaktir seninle…
Yasanmislara inat hep yasanamamislardan bahsederdik dost meclislerinde.
Adam gibi sohbetler ederdik tan yeri agarincaya kadar… Ve bir mum alevi eslik ederdi kuzguni dumaniyla. Simdi ise onumde bir kagit, bir kalem ve bir mum alevi…. Ve sen yoksun yanimda.
Sadece bir fotografin kaldi elimde, bakipta ic cekislerime eslik eden, hasret kaldigim bir fotograf. Bir ic cekismis hayat, bir de senin hasretini yasamakmis doyasiya; doyasiya yurumekmis senle, herhangi bir yerde. Ve senmissin hayat butunuyle son nefese degin...
Ne garip degil mi?
Unuttu zannettigin anda yeniden basliyor hersey ve sen gibi dusunmuyor hic kimse hic birseyi!
Kalpler yosun tutmus, puslu gozlerle sabahi karsiliyoruz artik.
Hic bir sey eskisi gibi degil. Ayni kalan sadece sen ve ben’ in icinde yasadiklari…
Hayat hepimiz icin artik hep bir yani kirik basliyor, bir yani hep sensiz kaliyor.
bir fotograf ve mum
unuttu zannettigin bir anda bir fotograf her seyi yeniden baslatir...dogum gunune.... ve sana.....