kaçıncı ayrılık sancısı insan sürgün insana
kil tabletlerine yazılı bir aldatmaca sürüyor
karbon olmuş bir eğreltide atarken o yürekler
imgesiz ne de yoksul haremin nar gölgesinde
şairler suskun, tel tel olmuş ozanların dilleri
kabuğu çatlamış öfkeyle düzülür yolda göçleri
sokaklarda karanfil dağları, kokmayan güller
acıya yetmez olmuş yaşlı ağıt yakıcılar sürüsü
mezopotamya alafı vurunca göç yollarına
çoluk çocuk gece dolunay duasına durulur
gün görmemiş denklerin gizli bohçasına
katlanır yağmur lekeli gözyaşı mendilleri
ey yeni çağ !
bize hangi ayrılıkları
vaat ediyorsun ?
kim söyleyebilir
bana bunları ?
ömer akşahan
04.09.2003 / Diyarbakır