Madalya Töreni, Deprem ve Kaldırım Taşları
..Orada çocuklarımız okuyor, hayata toz pembe bakan masum küçüklerimiz, onlar geleceğimiz, kötülükten uzak kalpleriyle ne verirsek bize geri yansıyan aynadaki hallerimiz..
..Orada çocuklarımız okuyor, hayata toz pembe bakan masum küçüklerimiz, onlar geleceğimiz, kötülükten uzak kalpleriyle ne verirsek bize geri yansıyan aynadaki hallerimiz..
Doğru incedir; ama asla kolay kopmaz. Her insan bir yola benzer. İnsanların seni nereye götürüp götürmediklerine iyi bakmak lazım. Doğru konuşan bir insan, seni kıldan ince bir yoldan yürütse de, sana keçi yününden bir kilim ördürse de, yalandan kırmızı halılar üzerinde seni yürütmesinden iyidir.
Hayatın her döneminde, yaşamınızın her evresinde, bu vuruşu yapmaya hazır birileri görevlendirilmiş adeta… İş hayatınızda kuyunuzu kazmaya hazır bir partner, okul hayatınızda sizi ispiyonlayabilecek başka bir öğrenci ve ilişkilerinizde de sevdiğiniz
Erdoğan, Reel politika terennümlerini bir kenara bırakıp, bütün bunlardan daha üstün olan iç dünyasında esen duygularını yansıttı ise;
Şu halde bu coğrafyada binler milyonlar yaşadı, zamanı gelince göçtü, gitti.
En yıkılmaz sanılan Büyük Roma İmparatorluğunun yüzyıllar boyunca süren zulüm ve hakimiyetine rağmen, bölgedeki Tevhidi
Ve fırtına sonrası gelişen sorunlarımızı çorap söküğü gibi yaşar, ağır faturalar ödemek zorunda kalırız. Öncelikle akıl ve ruh sağlığımız bozulur. Bozuldu mu, ne işte, ne okulda ne de toplumun içinde başarılı ve mutlu günlerimiz olur. Hüzünden öte duyguları yüklenip, pişmanlıkları sırtlayarak, güven kayıpları yaşarız.
Yaşamak kadife bir kumaş örer gibi olması gerekirken, bir anda hayat kavgasının hoyrat eline dönüşür. Hayatın öyle bir tokadını yersin ki bıyıklarına kadar kanının aktığını görürsün.
Sabah olacak mı?
Güneş doğacak mı?
Sisler dağılıp ışıklar aydınlatacak mı gündüzümüzü?
Kabus görmeden kalktığımız uykularımız olacak mı?
İçimiz ürpermeden yeni bir güne başlayabilecek miyiz günün birinde?
Aklınızı rehber alıp denerseniz ve başaramassanız ozaman imkansızı bulan ilk kişi olacaksınızdır !
günümüzde yayla kültürü büyük ölçüde insanın hava ve ortam değişikliğine olan ihtiyacından kaynaklanır. bunun dışında; sağlık, dinlenme, tabiata tutkunluk, geçmişe saygı, modernliğin iticiliği gibi insanları yazın yaylaya atan pek çok neden vardır. artık geleneksel yaylaya göç olgusu değişmiştir. iklimin ve sosyal koşulların değişmesiyle sayıları az da olsa kimi
Herkes çok iyi. Tıpkı gülleri muhafaza eden vazo gibi iyi. Peki vazo bu kadar iyiyse güller neden kurur? Mademki herkes bu kadar iyi neden yüreğimdeki duygular solar ve kurur? Çok iyi insanlarla tanıştım. Çok iyi cümle kurdular. Çok iyi gülüşler sundular.
Sevgililer günü niye 14 Şubat ki?Sevgilim serçeye sunabilecek hiç bir şeyimin
kalmaması -yapraklarımın dökülmesinimi bekledileri-için mi 14 şubat.Olmasın bugün sevgililer günü falan.Sevgililer günü nevruz günü olsun ki-nev
ruz meşenin öz ağabeyidir-çifte düğün yapalım.Ben de minik serçeme en
güzel,yeşil yapraklarımı sunabileyim.
Gerçek gibi görünenle/gösterilenle karma karışık edilmiş yalanın dolanın ve gizli senaryoların yansımasıdır, gerçeksizleştirme.....
Sana bakip, ilk defa gözlerinde hic tanimadigim birini gördügüm o yilbasi günü...
Hava serinceydi, rüzgâr yoktu ama Uludağın ayazı içime işliyordu. Bir an önce eve kapağı atma düşüncesi ile adımlarımı hızlandırmıştım...
Eğer kaybedersem diye bir şey yoktur çünkü her şekilde kaybedersiniz kazanamadığınız sürece.
Daha önce sarsta ne olduysa domuz gribinde de o olacak. Aşı satmak için her yıl bu tür rezaletler nedense ülkemizde yaşanmaktadır. Geriye baktığımızda trilyonlarca liralık aşı tüketilmiştir.
Bu, bu siteye ilk yazım. Kendimi tanıtma amaçlı yazdım.
Hayatı çok hafife aldığım için birçok konuda gerisinde kaldım yaşamın....
Akıllanmam biraz zaman aldı; inşallah tam anlamıyla akıllanmışımdır.
Hangi şartta bulunursa bulunsunlar, uygun veya değil,
Çok süratli bir şekilde, iniş direklerine sarılarak, bırakırlar kendilerini.