Ne zaman
çöl kağıdı bir yüz ile
seni kavrayacak olsa
kara kalemin
surlarından
ağlayan
maskaraya
bürünür şiirlerim
rimeli
akmış
çorabı kaçmış bir kadın tadını anımsatır
kara kalemin ucuyla saçılmış
toz ile toprak
ağlamışlıktan hemen sonra geçirilen cinnet misali
dağılır savruk cümleler
denize batmış dudaklarımın
yakıcı tadına bürünür
her yer
ne yazılsa sana dair
şiirlerim sevgimi
ve noktalarım
ne kaldıysa bana dair
sonu gelmeyen
sözlerin perili ellerini
bir hokka bir baz
gülüm ise şimdi
ellerimde kalan son duyumdur
sonsaz
ellerim O ki
senden bana
kalan tek
miras
bir başkasıyla tutulup
satmaya kıyamadığım tek
kıymetiMdir
benim
ellerimle perilerim
noktalarım ve ünlemlerim
sözü saz yapana dair
bir iki
üç
sonra bana kalan yine
az
zaman
ne zaman
çöl kağıdı bir yüzle
dağılacak olsa
yüzümden bir maskaralıktır kayıp gider
cinnet getirmeden hemen evvelki sessizlik üstünden
kara
kaleMimden sol yanım`a sazıma vura vura bir az..