Rüyadan

Mutluktan sarhoş bi çocukluktu benimki. Ayılmam yıllar içinde oldu. Bedenim büyüdü.Kollarım bacaklarım uzadı. Saç rengim koyulaştı. Pek sivilcem olmadı. İşte böyle yavaş yavaş ayıldım.Rüyadan ter içinde uyanır gibi değil

yazı resimYZ

Hala hatırlıyorum. Az önce uyanmışım gibi net. Kaç yaşımdaydım bilmiyorum. Belki sekiz belki dokuz. Topraktan çıkan canavarlar vardı. İri ve tehlikeli bitki köklerinden oluşan canavarlar. Toprak susuzluktan çatlamış, canavar bitkiler toprağın tüm suyunu hunharca emmiş büyüdükçe büyümüştü. Çok korkmuştum. Yıllardır unutmadım bu rüyayı. Babam nöbetten gelmiş yatmıştı uyandığımda. Derin bir nefes alıp rahatlamıştım. Evimde ve güvendeydim. Yapmam gereken ödevler vardı. Önce kahvaltı etmiştim. Annem mutfakta bulaşıkları yıkıyordu. Yaşamımın bahardan önceki mevsimindeydim. Mevsimler henüz başlamamıştı hatta. Dünya dönmüyor sanki dans ediyordu. Sevgiden olmuş küçük bedenim mutlu huzurluydu. Neydi ki hüzün o yıllarda Yağmurda çıkıp oynayamamak mı? En yakın arkadaştan uzakta oturmak mı ya da değişen ders programı mı?

Mutluktan sarhoş bi çocukluktu benimki. Ayılmam yıllar içinde oldu. Bedenim büyüdü.Kollarım bacaklarım uzadı. Saç rengim koyulaştı. Pek sivilcem olmadı. İşte böyle yavaş yavaş ayıldım.Rüyadan ter içinde uyanır gibi değil

Tek çocuk olmanın avantajlarıyla sevgiye boğulmuş her şeyi olan bi çocuk gibi büyüdüm. Asıl imkansız olan içimdeki iyiliğin virüs gibi kanımda dolaşmasından bir türlü şımaramamış olmamdı. Sıradan çocukluktu oysa benimkiÖrnek davranışlarla bonusları toplayan öğrenci , gururlu veliler ,mahallenin hanım kızıBiraz aktivist yanım olmasaydı sıkıcılıktan ölebilir hatta öldürebilirdim yani. Mahalledeki propagandalarım damarlarımdaki hep o virüstendi vesselam İyi çocuk Daldan elma aşırmayan, arkadaşlarının hakkını yemeyen ,oyunlarda hiç mızıkçılık yapmayan , annesinin babasının sözünden çıkmayan o taktire şayan çocuk Ne büyük iç yalnızlıklar çektim oysa büyüdükçe. Öğrendikçe Bu yüzden iyilik olsa olsa benim gibiler için bi virüs gibi can sıkıcı olur. Neyse ki hayatımın tam on beşinci yılında kardeşim doğdu.Annemin yeni gözdesi o olmuştu ama önemli değildi.Ergenliğim için özgürlüğümün anahtarı olmuştu o ağlayan uyumayan minik tatlı şey. Annem sessiz ve derinden onu seçmişti.Babamsa beni. Bunu bütün anne babalar inkar eder ama çocuklar bilir.Ben babamın gözdesiydim.Konuşulmaya gerek yoktu bu konular hakkında. Hissel bi şeydi. Şimdi otuz üç yaşımın içinde kendime itiraf ediyorum bunları. Babam buralardan gideli iki buçuk sene olduktan sonraEksilmiş güç kaybetmiş azınlıkta kalmış gibi olduktan sonra

Başa Dön