Senanur Budak

Ölümsüz Ölümlüler

Bir muştuyu, hüznü, yalnızlığı, aşkı, adaleti daha sayamayacağım bir çok duyguyu kelimelere zerk ederek; insanların hayal dünyalarında sonsuz bir mücerrete dönüşen sanattır şiir.
Konuştuğumuz andan itibaren sözcüklerde ki ritimlerle şaha kalkan ifadelerin mimlenmiş halidir şair. Konuşmaktan kasıt ise duyguların tezahüründen ibarettir.

Bu Şehirden Gidiyorum

Öğretmenin verdiği kompozisyon ödevi için gelecekte kurmak istediği yuvayı düşünüyordu. Dışarıda ki kasvetli hava onun içine düştüğü karanlık dehlize iyice derinlik katıyordu. Küçük Zehra babasının annesine karşı olan yamalı ve iki yüzlü üslubu , abisinin yaratılmış bütün kadınlara bakınca ortaya çıkan sempatik suratının içindeki zebani siması Zehranın nasıl

Ay ve Yıldız Bir Seyfullahtır.

Babamın vücudundan akan kanlara gebe olan bulutların taşıdığı ıstırap havasını kaldıramayacak kadar küçüktü yüreğim. Henüz hiçbir şeyi idrak edemeyecek kadar manasız ve tenhaydı içimdeki mücerret denizi. Ne annemin yorgun ve kurumuş gözlerinin altındaki endişeyi anladım ne de babamın al bayrağa sarılmış çıplak tabutunun içinde ki yüksek kudreti. Benim

Hastanedeki Kara Talih

Hastane binalarının karanlık koridorları el ele uzanmış mezar taşlarını andırıyordu. Küçücük bedenlere gizlenmiş hastalıklar o koridora girince kafese tıkılmış bir maymunmuşçasına ürkek ve kararsız davranıyordu. Aylarca orada yaşamak zorunda kalan çaresiz çocuklar adeta güneş görmemiş meyveler gibi eksik ve yaralı olarak olgunlaşmak zorunda kalıyordu.

Aşk ve Derviş

Ortalık bir anda savaş meydanına dönmüştü. Etrafa toplanmış insanların gözyaşları eşliğinde akan kanlar, ayrılma fırsatı bulamadığı için ezilerek birbirine geçmiş farklı parmakların arasından süzülüp gidiyordu. Bütün bu hengâmenin üstüne, gelen ambulansın ölüm sessizliği sinmiş sirenleri de eklenince akıl hediyesini almış bütün yaratılmışların vücutlarında dolaşan düşünceler tek bir odak

Değersiz Değerler...

Sadece yaşamak istiyorum. Korkmadan, bıkmadan, usanmadan. Kurtların yüzyılın açlığıyla üzerimize atılmadığı, sevgi fiilinin pervasızca harcanmadığı, kara gölgeli planların olmadığı bir dünyada, sadece koskoca bir çınarın gölgesinde oturmak istiyorum. Dört bir yanımı sevgi kaplasın; ilim, cehaletin karşısında bize kol kanat gersin istiyorum.

Başa Dön