Aşkın Kölesi Olmak
Aşk, aklın ve iradenin kontrolünde tutulacak bir duygudur. Eğitilmiş bir benlikte sevgiye dönüşür. Bu benlik insanın kendisiyle, insanlıkla ve doğayla bütünleşmesidir. Ben’in bir parçası olur.
Aşk, aklın ve iradenin kontrolünde tutulacak bir duygudur. Eğitilmiş bir benlikte sevgiye dönüşür. Bu benlik insanın kendisiyle, insanlıkla ve doğayla bütünleşmesidir. Ben’in bir parçası olur.
Bir dakika sus! Söylenmekten, şikâyet etmekten, dedikodu yapmaktan, kendini anlatmaktan, beğenmezlikten, soru sormaktan, dizi izlemekten, temizlik yapmaktan vs vs den vazgeçmek sana çok zor gelecek ama hiç yapmadığın
Sevgi kadın erkeğin yakınlaştırma aracıdır. Evliliğin kendisi değildir. Sevgi insanı değiştirmez. Karşılıklı bir ısınma eylemidir.
Bir zamanlar başkaların var ettiği bir tanrıyı tanıdım. İnsanların akıllarına, duygularına göre şekillendirdikleri ve kendi çarklarını döndürten bir tanrı idi. Küçüklüğümden beri bana anlatılan ama hissetmediğim, baş başa kalamadığım, beni heyecanlandırmayan
Yazarlık adı konulmamış bir işçiliktir. Mesaisi olan, çalışanı yoran, bunaltan, stresi olan, zevk veren, emek isteyen ve sorumlulukları olan bir işçiliktir. Her iş gibi kuralları ve şartları vardır. Başarılı olmak içinde hassasiyet gerekir. Her iş gibi yazarlıkta da başarı ve başarısızlık vardır. İşini en iyi yapan başarıyı göğüsleyendir.
Loşluğun, karanlığın, ağır hareketlerin filme hâkim olduğu Meleğin Düşüşü, bir aile dramını sessizce haykırmaktadır.
Batılılaşma ya da AB yolculuğun adı sanı, içeriği tartışıla dursun sanat dünyasındaki hareketliliğin, kimliğinin, misyonunun, vizyonunun adını koymak önemlidir. Çünkü aydınlanmışların(!) farklı farklı tünellerden ışığa doğru yürüyüşleri ve insanları bulundukları yere çağırmaları sanatın eğilimlerini çözümleştirmeyi zorlaştırıyor. Böylece sanat dünyasında kutuplaşmalar artmaktadır.
Kadın erkek ilişkileri beklentilerin kurbanı olma yolunda ilerliyor. İki farklı dünyadan, iki farklı yürekten ve farklı coğrafyalardan gelip, yola çıkanların aralarındaki, beklenti sınırlarını kaldıramamaları felaketleri oluyor. Çünkü coğrafyalarda iklimler farklı yaşanır ve kendine özgü bir örtüsü vardır.
Dilim olmasa ben ne eylerim"
"Dudaklar sussa da kalbin yüz dili vardır."
"Ulak, bana kalbimin karanlığını gösterdi. Kalbimin karası gözümü kör eyledi. Can almakta, vermekte yaratana mahsus ama ne eylersin kul kulu kötü eyledi. Yaşamak haramdır benim gibisine…"
Sosyal veya siyasi bir film çekmek için yönetmenin bir bakış açısı olmalıdır. Söylemesi gereken, ileri sürmesi gereken bir tezi ya da söylemi olmalıdır. Bunun içinde filmin alt yapısının doldurulması gerekmektedir.
Çocukluk gözüyle hayatı ve büyüklerin dünyasını tanımlamak ve anlamak yetersiz olsa da büyüklerin bakış açısına göre daha doğal ve objektif olabilmektedir. Çocukluk da kendi içinde öznel tutumlar içermektedir. Dolaysıyla çocukluk dönemi, tamamen masumiyet taşımasa da büyüklerin dünyasıyla karşılaştırıldığında daha doğal durmaktadır.
Kitabın kime hitap ettiği, neye hizmet ettiği okuyucunun niyetine bağlıdır. Çünkü iyi ve kötü kitap okuyucunun kendisidir. Kitabı kitap yapan okuyucudur.
O gece hayatımın en kararsız anlarını yaşadım. Bir yandan çaresizce silah bekleyen binlerce asker, subay, Süleyman: Harbin tam ortasında cephesiz kalmış her evden bir Süleyman, her evin bir oğlu, bir babası ve diğer yandan hem çocukluklarına doyamamış, bahar yaşamamış fidanlarımız. Hiçbir şey yapamadan yüreğimin bir yarısı, gitmeyin çocuklar,
Çok değil on beş günde bir yapılacak bu uygulama zamanla öğrencide okuma alışkanlığı oluşturacaktır.
Batı huzuru arama arayışı içindeyken; Doğu elindekilerin değerini bilememenin ve koruyamamanın sıkıntısını yaşamaktadır. Batı Rüzgarı Doğu Rüzgarı’nda olduğu gibi genç nesil kendi kültürüne yabancıdır.
Skeçlerle tanınan ve halkın beğenisini kazanan oyuncuları farklı – başarısız – rollerde görmek başarılarını gölgeleyen bir durum olmuştur. Erdoğan, zayıf oyuncularla başarılı bir film çıkmayacağını filmin gösterime girmesinden sonra anlamış olmalıdır. Başta dediğim gibi Erdoğan kendisine oynamak istemiştir. Farklı bir film çekme derdine düşmüştür. Filmin başarısızlığını çok önemsediğini
Suskun Sinema Yazıları, sinema bireyin ve toplumun bir yansımasıdır anlayışıyla hareket ederek son döneme Türk sinemasının filmlerini sosyolojik ve psikolojik yönleriyle mercek altına alıyor. Suskun Sinema Yazıları, Filmlerle Türk toplumun kimliğini sorgulayarak bulmaya amaçlamaktadır.
Gündüz kadınlara yönelik hazırlanan toplumsal güveni, değerleri zedelemeye yönelik programların önü alınamıyor. Hiçbir amacı ve hedefi olmayan sırf reyting kaygısıyla yapılan programlar ne kadar iyi ve güzel olan varsa yıpratmaya çalışmaktadır. Adeta kötülüğü ve çirkinliği akıllara ve kalplere kazıyarak insanları insanlara ve topluma karşı ürkek ve korkak hale
Büyük şehirli olmak, üniversiteli olmak, okumuş olmak, batılı gibi olmak insanlığı öğretemez diyor Beyaz Melek. Ama bir köylü insanlığı en güzel şekilde öğrenir diyor. Sizin bahsettiğiniz çocuk eğitimi kitapları, çocuklarınızı okuttuğunuz okullar, tutuğunuz hocalar, dershaneler, çocuklarınıza aldığınız oyuncaklar ve daha nice şey çocuklarınıza sevgiyi, saygıyı, sahiplenmeyi öğretemiyor. Ama
Özgürlük Çığlığı, insanca yaşamak isteyenlerin haklarını talep etmesiyle maruz kaldığı adaletsizliği konu ediniyor. İçinde yaşadıkları zor yaşam koşullarından kurtulmak isteyenlerin, hayattan fazla beklentisi olmayanların, sadece okumak, çalışıp, kimseye muhtaç duruma düşmek istemeyenlerin sırf renklerinden dolayı baskıya, zulme reva görülmesini anlatıyor.
okuyucu ile beraber yolculuk yapmak
ortaokuldan bu yana aralıksız olarak okuma serüvenim devam ediyor
istanbul
insan dair
felsefe, edebiyat, psikoloji
kişisel gelişim-kariyer ve yayınevi