ve Beklenen Barbarlık Sergilendi!
Vurgun yemiş gönüllerin derdi için / Mahzun neslin kanayan yaralarını bir nebze sarmak
Vurgun yemiş gönüllerin derdi için / Mahzun neslin kanayan yaralarını bir nebze sarmak
Ne kadar kalabalığın içindeysem de / Hoyratlığın her sahnesine gülüp geçsem de, sinem
Sus sus artık vakit çok geç gün karardı / Ne bir hevesim ve
Tiz bir çığlığın şaşkınlığında aranıyordum / Nereye baksam, gözlerimle haşyetin esaretinde aransam olmuyordu
Tükendi artık şu nakdi ömrüm neyleyim / Şehredilmeye muhtaç ahvalimle boyun büküp umuda
Ulviyetin cenahında cehtin aşkı var / Yakar mı hiç böyle kutsi gönülleri yaratan
Suskunluğun bizarlığında yol alıyordum / Ne çeşmeden akan suyun, ne gözlerime firakı yaşatan
Gecenin makûs nidasını duyuyordum / Tutmayan uykunun perişanlığında halimce bir yaren arıyordum
Bir merhaba demeyi ne kadar çok isterdim / Yıllara sâri yutkunduğum kederin elemiyle
Kuralına uyulmayan bir hayatın içindeyim / Nice kaleler fetih edilmişken, cenkler nefesleri kesmişken
Saklamasın kimse, ne kadar kabilse / Kalp titreyerek feryat etse, gözler nazardan yüz
Henüz salınışları yeni başlıyordu / Gölgenin sarhoşluğunda, gözleri kuşatan loşluğunda alımlıydı
Sazendenin figanıyla derdest oldum / Mızrabın dokunuşla hicranın akışıyla, yüreğin çığlındaydım
Yoğun bir uyku bizarlığım vardı / Ne kadar çabalamamda, gözlerimi ovalasam da başaramıyordum
Gözlerimin açıldığı, yüreğin dağlandığı andı / İlk evreler batmaya ramak kalmış bir yelkenli
Söz vermiştin, peki demiştin / Boynunu bükerek tebessümün güzelliğini fark ettirmiştin
Hoyrat bir meramın hülyasındaydım / Geçmiş yılların şahikasında solumayı bırakıp dolaşmaya çıktım
Açılan ellerimle yine hüzün içindeyim / Boynu bükülmüş bir seyyah misali nefesin ülfetiyle
Henüz karanlığın ilk bakışlarıydı / Gün kuşatan kasvetin sancısıyla ve hicranla yol alıyordu
Artık beklenen vakit gelmişti / Yüreği burkan heves, dirliğe muhtaç nefes biçare kalıyordu
Düşünmeye hassaten zaman ayıran, naifliği önceleyen, estetiği seven, güzelliklerden şevk alan, gönüllerin deşifresiyle uğraşan, halin dilinden haz alan, aşk için meşkin zaruretine inanan, hilkatin ve aidiyetin serinliğinde yazmaya çalışan bir can.
1957 Kayseri doğumluyum. Bir kamu sektöründe idarecilik yapıyorum. Neyi düşüneceğimi bilmeyi seviyorum. Evliyim.
KAYSERİ
Atmosferde yankı bulan feryadımın ahenk sızısı!
Mehmet Akif Ersoy,Sezai Karakoç,Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç
Edep içinde bir paylaşım esasına dayanarak yazan herkes...