kuklacı kukla

Telefon

Evin içinde oradan oraya dolaşıyordu ama telefon sehpasına görünmez bir sicimle bağlıydı sanki.

Tal - An

hayır! körüm görmüyorum. / yüzlerce çığlığa çığlık, çığlık çığlığasınız. /

Günün Biri

Düşünebilseydi bunları düşünürdü belki ama düşünmek de neydi? iki kelime yan yana, iki cümle üst üste, iki sahne art arda gelemiyordu.

Kiraz Zamanı

"Nereye?" diye atıldım düşünmeden. Bunu sorarken nereye olduğundan çok, nasıl olup da gitmeyi düşünebildiğini sorar gibiydim.

Ufunet

Kara deliklerden birine denk gelmiş gibiydim, zaman yoktu, ben de bir fotoğraf karesiydim sanki, kendimi seyrediyordum. Derken muhtemelen tuzla buz olan bir vazodan gelen gürültü yırttı attı o fotoğrafı.

İzmarit

Oysa bir zamanlar kendisinin de ipini koparmış deli gibi okul bahçesinin o duvarından öbür duvarına koşup durduğunu gayet net hatırlayabiliyordu. Yine de bu çocuğun koşuşu diğer koşmalar gibi değildi.

Başa Dön