Kara Yağmur
NAZAN BEKİROĞLU KALEMİNDEN YÜREĞİMİZDEKİ ÇELİŞKİLERE GÜZEL BİR ÖYKÜ DÖKMÜŞ PAYLAŞMAK İSTEDİM...
NAZAN BEKİROĞLU KALEMİNDEN YÜREĞİMİZDEKİ ÇELİŞKİLERE GÜZEL BİR ÖYKÜ DÖKMÜŞ PAYLAŞMAK İSTEDİM...
Unutma acının rengi adam...
Bir kaf dağı masalı artık sana bir zamanlar ölümüne yanmışlığım.
Şimdi sana geldiğim yolları kaplayan mevsimsiz rüzgarlar alabora ediyor yüreğimi ...
Şimdi susmak yetmiyor...
Aylak ve gezgin acılar büyüyor içimin gece rengi tufanında..
Aylak ve gezgin bir sevmek kanıyor yüreğimde....
Bir gece yarısı tedirginliğindeyim. Zaman hayatı vuruyor. / Gitmelere ait tüm hikayeleri toplayıp
Küçücük, Kirli, Buruşuk bir kağıtta yazılı gördüm ismini, / Alıp attım cebime, Sakladım
Sustular, sarılamadılar. Dokunsalar bütün kent yangınlarında yok olurdu sanki.
Şimdi...Gözlerime bak ve anla beni.
Parçalanmışlıklarımı al ve içine yaşamsal anlar yama.
Ağlamayı sustuklarımı al ve kurak gözlerine yağmur ekle.
Gülüşüme eklediğim iç kanmalı suskunluklarımı duy ve sözcüklerine susku , içine sesleniş yap onları.
Bilirim hayat sürprizlerle dolusun.
Bir bakarım bir bebeğin gözlerindeki masumiyet ve dudaklarındaki lal tebessüm gibi açarsın.
Bir bakarım intihar lezzetinde ayrılıklar bırakırsın avucuma.
İmkansız bekleyişlerin umudunu, yitik gemilerin rıhtımdaki düşünü yüklüyorum gözlerime. İçimin aynasına yansıyan hüzün, içimdeki denizin çığlığına kulak verip, martıları uçuruyor yüreğimden. Ben alacakaranlık.
Ağlıyorum.
Senin ki sesin rüzgar, varlığın hayal, renklerin uçuk ve tebessümlerin kaçamaktı. Küçük bir hıçkırıktın gecemin sessizliğine damlayan. Sen ki yaşanılmaya çalışılan bir düş yangını.
Çek gemilerini benim sularımdan..
İlk defa birinin gözleri kelimesiz bıraktı beni. İçimin erkek yanı sendin ve senin içinin kadın yanı ben. Bu benzerliğin küçük gizleri vardı kimselerin anlamayacağı. Bazen benim iç sesimi senin dudaklarından duymak gibi. Kelimelerin anlatamayacağı öyle b
Acının yüreğe sinişiydi sevgilerimiz. İçimizde yağmalanmış sevdaların,dostlukların izdüşümü,yüreğimizde eskidiğini sandıkça yenilenen bir acı taşıyorduk. İşte bu yüzden kısacık bir zaman diliminde sana dost demek ,seni tanımak hiç zor olmadı. Sende kaçışl
Kan kırmızısı gözlerimde seni görünce hüzün dur diyor. Duramıyorum. Kan çöküyor gözlerime, hüzün çöküyor, sen çöküyorsun. Hüzün özür dileyip giderken gözlerimden, göz yaşlarım sana mühürleniyor. Mühürlü gözlerle senden bakıyorum aleme. Her baktığım şey se
Gözlerime sürme, / Dilime kelimelerini sürgüledim / Sürgün gönlümün gözü
YAĞ İÇİME NURUM / Tane tane dökülüyor içime yağmur, /
İçimin denizi , yurtsuz aşkımın sılası, gözlerimin kıyısında buzun ateşle teması . Sözcüklerimin aşkın çarmıhına takıldığı yerde, dudaklarımdan dökülen geveze suskunluklarımı duyanım. Gelişi içimin şöleni, gidişi ağlamaklı bir gülümseyiş olanım.
Gittin,
Geriye baktığımda seni sevmek ne güzeldi diyebilmeliyim, geriye baktığında seni sevmek ne güzeldi dedirtebilmeliyim. Sana tutamayacağım sözler vermem ama varamadığım gecelerine yıldızlar saçmaya söz veriyorum sevdiğim. Gözlerimin siyaha çalışına inat , ge
Ayaklarımızı olası hesapların mağduriyetlerine küçültemediğimizden mi nedir hep yürümekten geçiyoruz beraber ve sen karanlığıma, karanlığına ne kadar aydınlık yürüyorsun. Bense günlerdir yerini yadırgayan bir sözcük gibi uykusuzluk biriktiriyorum gözlerim
Güneş batışının kızıllığı saçlarımda / Karanlığın en kuytu yerinde bir hilal gözlerim
Ölüm sessizliği gelecek yüreğinize. Bir hançer misali saplanacak kelimelerim kanatmak için ihanetlerinizi.
GECE,TEN,AŞK,YÜREK SÖKÜĞÜ MASAL SİYAHI İHANETLER ,YANGINLARIN GÖKKUŞAĞI VE BEN
Masal siyahı kalabalıkalr arasında doğdum...
Bir dar zaman mutluluğunda aşık olup, hüzünler güzeli oldum...
Hiçbir tuvale sığmyan yaşamlar ekledim içime...
Oyunsuz, riyasız, hesapsız yanıtlar aradım içime bulaşanlarda ve içine bulaştıklarımda...
Hanidir delilik biriktiriyorum....
Ve her sözcükle kendi masalımı çoğlatıyorum, güneşin kızgın türküsünü ezberlettiğim gecelerde...
Kazananlar kazmak istediklerini kazandılar, kaybedenlerse kaybetmek istemediklerini...
Kaybettim ve ömrüme gölgeler ekledim her gelen ve gidenle...
Binbir masal gecesi içinde geceyi, teni, aşkı, yürek söküğü masal siyahı ihanetleri anlattım ve anlattığımı duyan adamları sevdim...
Şimdi yangınların gökkuşağı içinde yol yordam bilmez düşlerimi adımlıyorum...
Kendini aramayı unutmamış olanlara ve her koşulda "biz biraz da kaybettiklerimiziz" demeyi göze alacak kadar tutkuyla nefes alanlara, arafta durabilenlere ve tabi ki şifa kılınan kadar şaraptan da vazgeçmeyen arada kalmışlara olan özlemimden GECE NÖBETCİSİ dedim kendime...
Biriktidiğim deliliklerimi ve hiçbir tuvale sığmayan yaşanmışlıklarımı sunmak için geldim..
ANKARA
GÜNEŞİN KIZGIN TÜRKÜSÜNÜ EZBERLETİYORUM GECELERE
AHMET ALTAN, MURATHAN MUNGAN, ELİF ŞAFAK, NAZAN BEKİROĞLU
DENEME