H.İhsan Sönmez

Kahinin Aynası

Düşlerin kıt asrında, kendileri dışında hiç bir şeye inanmayan tanrılar, şairlerle kavgalıydı. Tanrılar, onları kâhînlere şikayet

Kederli Yüzümün Hoyrat Gölgesi

Bugün elimi ayağımı kıyıdan; gözlerimi, doldurduğun mavi bir boşluktan çekerek, yalnızlığa doğru yürüyeceğim. Olmadık bir uğultu, kentin üzerine kabûs gibi çökerken; neredeyse unutmak üzere olduğum sesini, yalnız düşçülerin duyabileceği bir gürültüyle kabûstan koparıyorum.

Benide Götür Su Vakti Gittiğin Nereye

Mevsimin iliklerimi kurutan zorba sıcağında “düş lekeleri”yle ürperen ruhum,” bir uçurumun arka çıktığı” garip bir yalnızlık içinde “su vakti” şairinin düşleri ıssızlığında geçirdiğim “çiçek” kokulu birkaç gecenin sonunda beni benimde bilmediğim bir yerlere götürdü.

Kar ve Gül

Kar yağar da küçük torun durur muydu? Elini yüzünü bile doğru dürüst yıkamadan, elinde bir ekmek somunu, tiril tiril giysilerle dışarı çıkmaya hazırlanıyordu. Annesinin sevimli öfkesiyle üzerine kalın bir kazak giydi. Daha iyi kaysın diye lastik ayakkabılarını ayaklarına geçirdi. Beline kadar yağan kara aldırmadan bata çıka, konak bahçesinin

Beyhude

döndükçe muamma… ilk imaya hazır ol! / yazmadığım yaz kalmadı, alıştım kışa

Başa Dön