hasan tülüceoğlu

Asımın Nesli Akifi Bıraktı mı?

Kurtuluş mücadelesinde Anadoluda cami cami gezerek vaazlarıyla kurtuluş mücadelesini canlandırıp destekleyen Akifin Batıya bakışı, yeni kurulan devlet ideolojisiyle pekte uyuşmuyordu. Bu farklılık ömrünün sonuna doğru onu çok sevdiği Anadolu dışına zorunlu yöneltmiş ve vatan topraklarından uzakta hayata veda etmişti.

Dindarlık Eğitimin Neresinde?

Aslında bütün suç, Batının reform ve rönesanslarla bilim devrimi yapıp kimsenin bileğini bükemeyeceği bilim ve teknoloji devi haline gelmesi ve tahrif edilmiş Hıristiyanlık-Antik Yunan kaynaklı aşırı dominant kültürünü dünyaya dayatmasında. Yoksa öncelikle biz Müslüman Türkler ile doğu Müslüman halkların suçu neydi ki?

Allah"tan Tanrı"ya, Tanrı"dan Rabbe!

Rab, Tanrı‘dan farklı olarak Kuran-ı Kerim ve Hadislerde kullanılır. Ancak, Allah ismi yerine tekil olarak kesinlikle kullanılmaz. Kişiselleştirilerek kullanılır. Yani, Rabbim, Rabbin, Rabbimiz, Rabbiniz, Ey Rabbim, Ey Rabbimiz gibi. Ne Kuran‘da ne Hadislerde salt Rab ifadesini göremezsiniz. Bu İncil‘e has bir ifadedir. İncilin Türkçe çevirilerinde Tanrı yerine Rab

Dizisine Bak Toplumunu Anla

Viski ve şampanya, içki içmenin günahlığı yanında bir kültüre özentiyi beraberinde getiriyorsa; yerli diziler, benzerleri yabancı dizilerden daha etkin, içten, alttan ve samimi anlamda tarihi, dini, manevi değer ve kültürlerimizi daha çok tahrip edip zarar veriyor.

Kutlama mı, Hırıstiyanlaşmak mı?

Elbet kutlamalara karşı değiliz. Kutlanılacak bir şey varsa kendi dini ve kültürel değerlerimizle gayri meşruluğa kaçmadan kutlanmalıdır. Güçlü batı kültürü tüm dünyaya yılbaşını kendi kültür kutlamalarını dayatarak kutlatıyor. Müslüman toplumlar açısından Müslüman biri olarak bu dayatmada dini sakıncalar görüyorum.

Komün Krala Ağlamak

Televizyon spikerinin içten ve samimi, doğallıkla gözyaşlarına boğulması hem gerçekçi hem de inanılması güç bir durum. Argo ifadeyle numara mı yapıyorlar diye insan alternatif olarak düşünebiliyor. Bu ağlamaların tamamen gerçek ve kendiliğinden olduğuna inanıyorum.

İktidar, Uçkur ve Huri

Her insanda olduğu gibi uçkur yada kadın, adına ne derseniz deyin dindarların da en büyük zaaflarındandır. Yaratılıştan gelen bu zaaf huri özlemleriyle de birleştiğinde dünyada belirli bir maddi imkan, güç ve yetkiye ulaştığında dindarlarımız maalesef cenneti bekleme zahmetinde bulunmuyor. Cennete ulaştığını ve her nimeti tatmanın artık hakkı olduğunu

Geçmişle Teselli Edilmek

Üstat Necip Fazıl, “Son Devrin Din Mazlumları” adlı eserinde yakın tarihimizle ilgili daha bir çok konuyu inceler ve açıklığa kavuşturmaya çalışır. Dersim olayının dışında şapka devrimiyle ilgili idam edilen İskilipli Atıf Hoca, bir saf ve genç subayın kurban edildiği Menemen olayı, Bediüzzaman Said Nursi ve Süleymancılar cemaatinin kurucusu

Balans Ayarı ve Terör

Şu bir gerçek ki maruz kaldığımız hain terör dışardan destek alıyor. Yine dış güçlerin yıllar önce gerçekleştirdikleri çalışmalarla az da olsa kendi etnik tabanında yer bulup destek görüyor.

Panoramik Fetih

Sanal bir müze oluşturmanın yanında Topkapı surlarına daha gerçekçi tarihi görsellikler eklenerek fetih anı daha hakiki ve canlı olarak yansıtılabilinir. Ulubatlı Hasan’ın bayrağı diktiği Topkapı surlarına benzeri bir düzenleme fetih bilincini koruma açısından gerekli.

Hz. Ömer"in Demokrasisi

İslam dini özünde Antik Yunan’dan daha fazla demokrasi barındırmaktadır. Bunu Peygamberin söz, davranış ve uygulamalarında gördüğümüz gibi dört halife döneminde de görürüz. Bilindiği gibi bugünkü demokratik uygulamalar benzeri o gün halifeler bir çeşit seçimle iş başına gelmişlerdir.

Lale Devri'nin Demokrat Havası

Antik Yunan eserlerinin Arapça!ya tercümesi sonrası yetişen Farabi, İbn-i Sina, Biruni, İbn-i Rüşt gibi isimlerde o dönem İslam dünyasının özgürlükçü ortamında yetişmişlerdi. Keza dini ilimlerin birer ilim dalı olarak ortaya çıkması İslam toplumundaki hoşgörü ve özgürlükçü yaklaşımın bir sonucuydu.

Yüzde Ellinin Kodları

Başbakan Erdoğan, milliyetçilik duygularını öne çıkararak ve Davos ile Obama görüşmeleri benzeri uygulamalarıyla dünya konvansiyonelinde güçlü bir Türkiye ümid ve beklentisi vermesi Türk halkını heyecanlandırıp ümitlendirmiştir. Bu ümitle Türk halkı büyük bir beklenti içindedir.

Yoksa İstanbul, Hiç Bizim Olmadı mı?

Çandarlı, padişah soyunun devam ettiği Osmanoğulları ailesi kadar güçlü bir aileydi. O güne kadar Osmanlı padişahlarının yanında hep Çandarlılar vezir olagelmişlerdi. Bundan dolayı şöyle bir kanaat oluşmuştu: “Padişahlık Osmanlıların, vezirlik Çandarlılarındır”.

Başa Dön