Bana Hayır Dediği An İki Sözcük Onda Saklı Dursun
Bir genç kız delikanlıya sorar:
"Benden hoşlanıyor musun?"
Delikanlı;
"Hayır" diye cevap verir.
Kız sorar:
Bir genç kız delikanlıya sorar:
"Benden hoşlanıyor musun?"
Delikanlı;
"Hayır" diye cevap verir.
Kız sorar:
Canım Oğlum;
Bu mektubu aldığınızda belki de ben yaşamıyor olacağım. Gelecekte neler yaşayacağımızı, kim bilebilir ki? Öyle ya, belki bir trafik kazasında, belki de bir ölümcül hastalık sonrası yaşama veda edeceğim."
Kahve kremasında melamin varmış
Meyveli yoğurtlarda varmış.
Kısacası hemen hemen tüm süt ürünlerine hala bizi yavaş yavaş öldüren melamin katılıyormuş. Hadi bu haberi geçtik. Nasılsa öleceğiz. Peki dişlerimizin sağlığı için ne yapmalıyız?
Musluktan akan suyu bu füloridden nasıl arındırmalıyız?
-Elçi beyefendi, dedi. Buna rakı, Türk rakısı derler. Moskova'da Kalinin midir, Stalin midir yok ne karın ağrısı ise o herife söyleyin, biz Türk'ler asırlarca Rusya'nın göbeğinde rakı içmiş bir milletiz. İcap ederse yine de içmesini biliriz. Bu kadehi mi Türk milletinin hayrına hiç bir zaman " Rus Bölgesi
KAL DEMEM BİLE BOŞA / Ben şimdi sana desem ki; /
Dis macunlarinin temel maddesi FLUORID, aslinda ilac endustrisi tarafindan da kullanilan bir tur sakinlestirici etkin maddesi... Fluorid’le ilgili ilk deneyler Nazi Almanya’sinda yapiliyor... Nazi bilim adamlari, icme suyuna karistirdiklari fluoridle cesitli deneyler yapiyorlar ve fluoridin beynin bazi bolgelerini uyusturdugunu; kisilerin direnme, dayanma gucunu kirdigini saptiyorlar...
Bu
Sonuç bir felaket; milli değerlerimiz zafiyet geçirmekte ve atomun çekirdeği gibi parçalanmakta. Her insan adeta bir “canlı bomba” gibi ortalıkta dolaşıyor. Dokunsan ağlıyor, söylesen seni yanlış anlayıp, sesini yükseltip, tartışma çıkartıyor, vb...
Veya;
Aşk yürek kapımıza dayanmıştır, ayağımızı yerden kesip, karlı dağların zirvesine ulaştırma heyecan kırpıntılarının tomurcuklandığı süreçtir. Belki de yüreklerin ifade edemediklerini gözler ile konuştuğu andır.
ÖLÜMÜN AŞK TADINDA OLSUN / Deli dolu yaşamda bir çocuk ol
BAHANESİ ÇOK / Uykusuz gecelerimi beslemişse ıtır kokan nefesin /
Bir genç kız delikanlıya sorar:
"Benden hoşlanıyor musun?"
Delikanlı;
"Hayır" diye cevap verir.
Kız sorar:
\- Oğlum, Hüseyin dayını Şıpka’da, babanı Dimetoka’da, kardeşleri Çanakkale’de yatıyorlar! Sen benim son yongamsın! Minarelerden ezan sesi kesilecekse, caminin kandilleri körlenecekse sütlerim haram olsun. Öl de köye dönme. Yolun Şıpka’ya uğrarsa, dayının ruhuna Fatiha okumayı unutma. Haydi Oğul! Allah yolunu açık etsin.
Anımsarsak; yıllar önce Amerikan başkanı Clinton eşini oval ofiste Monica adlı genç bir bayanla aldatmıştı. Hala anımsadıkça gülümseriz, fıkralara konu olan bu aldatma hikayesini. Bilim adamları araştırmış ve çıkan sonuç çok şaşırtıcı. Başkan Clinton'un DNA sında olan "aldatma geni" hasarlıymış. Babasının ve dedesinin genleri incelenmiş, sonuç aynı. Demek
Sessiz tinimin özsuyu gümüş bir çizgi gibi çenemde birleşip, kucağıma akarken, düşündüm.
“ Gözyaşlarının tadı neden tuzludur?”
“ Denizlerin ve Okyanusların suyu neden tuzludur?”
"...İnanın orayı ziyaret ettiğimde farklı bir hava soluduğumu hissettim. İçim ayazlarda kaldı, titredim, daimi bir ağlama hissi ile sanki yüreğime ince ince çiviler çakıldı..."
İşte, Davos’ta sevgili Başbakanımızın duruşu böyle bir duruştu. Bize yakışan aşırı mütevaziliği ve suskun duruşumuzu anlamadı dünya, anlamak da istemedi.
Ermeni çıktı AHİM’e...
Yunan çıktı AHİM’e...
Rum koştu AHİM’e...
Koşanlar oldu AHİM’e...
İçerde düze çıkamadık, şimdi de dışarı mı taşırıyoruz. Geçmişimizi, geleceğimizi ve eteğimizde olmayan taşlarımızı, onun bunun kafasına atmanın ne manası var?
zaman akrep ve yelkovanla tutuklanırken / saklı heyecanlarımız pusudaydı gölgesinde /
Aşk, insan beyninde muhakeme ve yargılama yapan bölümleri de etkisiz hale getiriyor. Aşık olan kişiler, sevdiklerine karşı muhakeme yeteneğini kaybediyor. ’’Aşıkken tamamen kör oluyor’’ ve aşık olunan kişinin olumsuzlukları beynin bu bölgelerinin çalışmaması nedeniyle görülemiyor.
İsviçrede sanırım- yapılan araştırma kadının vajinal kaslarıyla 25 kg taşıyabileceği yönünde bir kas kullanımından bahsediyor.. Çalıştırırsa tabiiPeki
kapasitesi bu kadar yüksek olan bir organın , ben sadece 3 dakika erkek tatmini için olduğuna inanmıyorum.. J, G noktası gibi şeylere de inanmıyorum.. Olay aslında işte orada sapıtıyor..
Yazmayı, okumayı ve birikimlerimi paylaşmayı seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köşe yazarıyım. Bazı web sayfalarında da edebiyat adına paylaşımlarım yayınlanmaktadır. Sevgi ve ışık sizle olsun.
Kayseri İlinin Develi İlçesinde 1956 senesinde doğmuştur. 1958 senesinden 1999 Ağustos Marmara Depremine kadar İstanbul'da yaşamıştır. İlk-Orta-Lise-Üniversiteyi İstanbul'da okumuş, 21 sene Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bir kültür ve sanat beşiğinden emekli olmuştur.
Edremit'te yayımlanan yerel gazete Olay'da köşesinde yazıp Körfez halkı ile buluşmakta, Zeytinli Fotoğraf Sanatı Derneğinin Kurucularındandır.
Halen İda Eğitim ve Yardımlaşma Derneğinin Yönetiminde Körfez İnsanının, kişisel gelişimine destek olmaktadır. Edebiyat dünyasına sanal başlayıp, 2009 senesinde yurdun çeşitli illerinden şair ve yazar dostlarıyla gerçek yaşamda da birleştirmiş; bir edebi şenlikle el ele verip, Edremit Sarıkız Şiir Etkinliğini yaşadığı Edremit Körfezinde, Belediye Başkanı Av. Tuncay Kılıç Beyin destekleriyle gerçekleştirmiş ve edebiyat dünyasının şiir yüreklerini Kaz Dağlarının zirvelerinde buluşturmuştur.
Yazım hayatını halen sahibi bulunduğu Edebiyat Galerisi Net Edebiyat Sitesinde genel yayın yönetmenliğini, Edremit Olay, Körfez, Star Yerel Gazetelerinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca Mart 2011 tarihinde "Sahildeki Ceset" adlı basılan hikaye kitabı ve çeşitli dergilerde şiirleri, öyküleri, makaleleri, denemeleri, araştırma yazıları ve romanları yayınlanmıştır. Gönlüne çocukluğundan beri konuk olan EDEBİYAT aşkı, tam 40 senedir vazgeçmediği "en büyük aşkı" olmuştur.
Evli ve biri kız, diğeri erkek olmak üzere iki çocuğa sahiptir. Halen "yeniden doğdum" dediği Kaz Dağlarının zümrüt yeşili eteklerindeki, EDREMİT ilçesine bağlı, eskinin Akçayı şimdinin Zeytinli olan Beldesinde yaşamaktadır.
2011/Edremit-Zeytinli
Edremit-Akçay
Öz yaşamsal ve yaşama renk katan her renk...
Mehmet Emin Yurdakul, Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvın Yalom, Dale Carneige, Doğan Cüceloğlu, Haluk Yavuzer...
Her insan bir yazarı ve şairi kendine model almıştır. Bende Dale Carneige'yi...'ye