Yıkanmanın Jargonu

toplumca kirlendik!.sular akıyor mu, sularrr!....

yazı resimYZ

İnsan kirlendiğini düşününce,girer suyun altına yıkanır...zaruri bir ihtiyaçtır bu...kirli kirli yaşayıp,sana yaklaşanların burun direğini kırmak hem ayıp,hem de tiksindirici bir durumdur...sağlıklı yaşamak için yıkanmak şarttır...en azından haftada üç kez hem de...gerçi,su parasını düşünüp,bu sayıyı ikiye,hatta bire düşürmek de mümkündür...

Allahın verdiği suya sayaç takan,daha ileri gidip kart iliştiren belediyeye kızıyorum açıkçası!..hele hele,tam yıkanırken,sabunlu haldeyken,kartlı sayaç tık durmuyor mu,sinir oluyorsun,başlıyorsun Allah ne verdiyse söylenmeye...ha bir de evde senden başka biri daha yoksa,yıkanamadan,her yerinde sabun köpüğü,çıkıyorsun banyodan...

sonra kart ara,koş sayacın başına,okut,sular akmaya başlıyor yeniden...ve yeniden banyo yapma işlemi...insanın,şırıl şırıl akan bir dereye dalıp yıkanası düşüyor aklına....şıpırdak bir balık olası geliyor...

yıkanmanın bir yığın çeşiti var tabii..beyin yıkamak meselesi bunlardan birisi...yaşadığın zaman içinde beyin de kirleniyor...bebekliğin,çocukluğun o tertemiz beyni olmaktan çıkıyor,yaşadıklarının bıraktığı izlerle lekeleniyor,yoruluyor...onu da yıkamak gerekiyor bazen...bunun da bir yığın şekli var elbette..kimimiz kitap okuyarak,kimimiz bulmaca çözerek,kimimiz şarkı söyleyerek,kimimiz bir şeyler yazıp çizerek,kimimiz uyuyarak vs...yapar beyin temizliğini...hatta,kimimiz olur olmaz sözler sarfederek,olur olmaz şeylere ağlayarak...

mesela ben,en ağlanmayacak şeylere bile ağlarım..sanki dünya yıkandı bu gözyaşlarıyla der, durulurum!.😀

işte bu kadar!...

Başa Dön