Ve yine...

...Gözlerim oraya kilitlendikçe , kirlenen ruhum özgür kaldı... Temizlenmeye mi gitti -bilinmez- ama beni terk etmişti.. Ben oradaydım... Gözlerim çoktan o siyah noktanın derinliklerinde kaybolmuş, bilinmeyenin gizemini yaşıyordu... Ve ben halen yatağımda

yazı resim

Ve yine yatağımdayım... Düşlerimin temeli olan, düşlerimin tanığı olan yatağımda.. Sırdaşım olan yatağımda, ağladığım, güldüğüm, ben olduğum yatağımda.. Düşlerimle gerçeğin arasında ki tek köprünün üzerindeyim... Ve ne gerçeğe daha yakınım ne de düşlerime... Hayattaki güzellikleri düşlerime taşıyordum... Bir şarkının melodisini, bir hikayenin üç beş cümlesini, bana bakan bir çift gözü, bir tutam saçı, bir çocuğun umudunu ve kirlenmiş ruhumu... Benden mutlusu yoktu...

Böyle durumlarda, hep bir taraflarda bir siyah nokta olurdu. Ya duvardaki hunharca öldürülmüş bir sinek, ya da perdenin üzerindeki siyah bir kir parçası... Ve hep böyle zamanlarda gözlerim oraya kilitlenirdi.. Ve o siyah nokta yine oradaydı ve gözlerim yine kilitlendi o ne olduğunu tam olarak kestiremediğim noktaya... Gözlerim oraya kilitlendikçe , kirlenen ruhum özgür kaldı... Temizlenmeye mi gitti -bilinmez- ama beni terk etmişti.. Ben oradaydım... Gözlerim çoktan o siyah noktanın derinliklerinde kaybolmuş, bilinmeyenin gizemini yaşıyordu... Ve ben halen yatağımdaydım...

Ruhumun başını alıp gittiği ve gözlerimin beynimden bağımsız hareket ettiği bu zaman dilimi içerisinde bir de radyonun cızırtılı sesi olurdu. Ve kulaklarım da bana itaat etmekten vazgeçip kendini bozuk radyodan çıkan yarım yamalak bir kaç ezginin eline bırakır.. Ve o akşam da bıraktı.. Ve ben halen oradaydım... Yarım kalan düşlerim gelmişti aklıma. Böyle zamanlarda iki yarım bir tam etmiyordu, ve yarım düşlerim yine yarım kalıyordu. Ve her yarım olan yanında hüzün getiriyordu. Fazla sürmüyordu hüzünlerle kavga etmeye başlamam. Ama ruhum olmadan savaşmak zor geliyordu bana. Üstelik gözlerimle kulaklarım da bağımsız düşlerini yaşamaktalardı..

Yalnızlığında ötesinde bir duygu sarmıştı beni. Öyle ki yalnızlık bile terk etmişti beni. Ve saçmasapan bir varoluşun içinde yok oluyor gibiydim... Yavaş yavaş şizofrenlere de benzemeye başlamıştın.. -zaten her daim şizofrenlere imrenmişimdir- ve dünya dönüyordu... Ve ben de dönüyordum... Ve radyodaki o cızırtılı ses.. Annemin kolları aklıma gelmişti... Hunharca öldürülmüş sinek ve temizlenmek nedir bilmeyen ruhum... ve.. ve.. ve diğer "ve" ler... Sadece Ağlamak İstiyorum.................................................................................

Başa Dön