bazen sözden bir uçurtma yapıp
günleri takıyorum kuyruğuna
aheste bir katar geçiyor altından
ve bilirsin işte
sarp kayalara meydan okuyan bir bendir kadar
İnceden ilişir bir abdal şiire
ve bir rebabın tınısı esrik bir geceden azad
yar
alnıma gölgesi düşüyor yokluğunun
ve canıma puslu bir fener asılıyor