Nedendir bilir misin bu peşe takılışlarım,
Gönlüme ilmek ilmek dost nakışlamalarım
Ne vakit biri gitse aramızdan
Nedendir bilir misin bekleyin beni de diye haykırışlarım
Yalnız kalmak korkutmaz beni
Dört duvara alışkınım ben
Taş duvar ardında çatır ayazı da gördüm
Yanık bir türkü avazında ısındığım da oldu
Demir yolcu Yusuf’un oğlu olarak doğdum
Çekiç ağırlığında Babam teri ile beslendik biz
Kulaklarından çaldım Babamın örs sesini
Körük ateşinde piştik onlarca yıl
Sokak arası çatışmalarının
Duvar yazılarının
Polis joplarının
Ve asker postallarının gölgesinde büyüdük
En kötü alışkanlığımız gidenlerin ardından
Türkü yakmak, şiir yazmak
Son gülüşlerini gönlümüze kazmak
Ve her gidenin ardından yeniden doğmak olurdu
Nedendir bilir misin bu peşe takılışlarım,
Gönlüme ilmek ilmek dost nakışlamalarım
Ne vakit biri gitse aramızdan
Nedendir bilir misin bekleyin beni de diye haykırışlarım
Bu coğrafyayı, bu coğrafyanın insanlarını çok sevdik
Tutsaklığı ve sınırları kabullenmedik
Kırdık göğüs kafesimizi
Özgür bıraktık ciğerler dolusu nefesimizi
İşte peşe takılmalarım bu sebeple
Yoksa solumak kolay atmosferi yek nefesle
Yavuz İgret
]