Gözüm dalıyor
misafir mi gelecek
çay mı demlenecek gecenin bir vakti
şarap mı içilecek
çay tavşan kanı
ya şarap…
gözüm dalıyor
ama enginlere değil
dört duvar arasına
saat dört
hırsızların paydos saati
katiller yirmidört saat
kahvem kadar karanlık hala gün
gözüm dalıyor
sevgililer sevişmekten yorgun
bedenler sırılsıklam
ayak kokusu sinmiş odama
kitaplar yarım kalmış
çullanmış gözümüze
gözüm dalıyor
ne kimse arıyor
ne kimse geliyor
küfrediyorum
küfrediyorum
küfrediyorum
Yavuz İgret
]