senin acınla benim acım arasında
bir fark yok çocuk!
senin ölçüsüz çığlıklarına kucak açan soluklarımı
himayesi altına alandır
zihnimin sabır taşı
ben senin için göz kırpıp dururken
hıyar tarlalarına
senin için de olsa,
susarak geçerim
fasulye çeşitlerinden
bugünlerde
kendime oynuyorum
şeytanın poker masasında
belki;
günün birinde bir fikirle
ince gül'ün utanmazlığında kalan
yabani ot'a oynarım..
hakir görmeden;
alt ederim
aşağılık komplekslerini
her insan kendi acı gerçeğiyle yaşar
kimisi, ölümüne kucaklar
kimisi de,
japongüllerinin köküne varana kadar
kendisini aramaya çıkar;
topraklarda süreğen savaş
kum taneciklerinde ölüm olduğunu
düşünmeden
şimdi;
çocuk başında
analiz kırışıklığı var
büyüdükçe çekerim
öfkenin omirilik soğanını..
gerçekler gülmeli, ağlamamalı
kargalar da her sabah yüzünü yıkar
bizim en büyük ziyafetimiz
akşam kahfaltımız.
Sevda Gencer..