Sevgili! Beklentini büyüttüğün her yaşama alanında geçmişine yakalandın!
Dünde erteleyişe büründürdüğün her ne varsa, bu günün acemiliğinde ve aceleciliğinde, bak işte kaybedişinle kalakaldın!
Anlamını verdiğin her kimse, sana mühimmat taşımalıydı halbuki, bu bir türlü içine giremediğin ve hep bir savaş verdiğin sevdana...
Acını dindirebilmeliydi tüm yeni merhabalar, tüm yeni sevdalanışlar...Tüm yeni çoğalışlar acını azaltabilmeliydi.
Çoğaldığın kabulü, seni yeni bekleyişlere, oradan da yeni tamamlanışlara götürecekti! Ama sen ''O'' yoksa kimse yok! demeyi kolayca kabul eyledin! O'nun ardından dünyana her girme cüretini taşıyanları, O'nunla aldatarak, ardına bakamayacak kadar pişmanlığa gömüldün...
Şimdi her kelimen, sığındığın her sözcük her yazı, onu sana unutturamıyor! Sen onunla varsın buralarda hem. O yoksa kalbinde, bu kadar sözün, bu kadar söze sığınışın bir bağışlayıcılığı olamayacaktı...
Sen onu aramaktasın buralarda...
Karşına çıkan her kimse, O'nun zırhını kuşansa da karşında, O''nun gözlerini, kalbini kazımaya çabalasa da kelimelerinde, beyhude!
Sen arayışına eklediğin aldatmacalar ve kandırmacalarla O'na yürüyorsun!...O'nu yaşatan ve anımsatan her kişiye, ''çekil! gölge etme! diyorsun! Diyormusun sahiden?...
Sen O'nu başkalarında arıyorsun artık! Başkalarında O'nu aramayı kabullenebilseydin eğer, bu kadar acıya gömülmeyecektin belkide! Belki de yanıbaşında coşkuyla çağlayan ırmakta acını söndürebilecektin!
Kaçacağın bir sığınak yok artık, bekleyişinin seni çaresiz bırakan tufanında...O gelecekse kendine dönebileceksin. O yoksa kimsenin olabilmesine mümkünat yok!
Sen bekleyişinde tükenirken, seninle çoğalmayı dileyanleri, ne kadar da acımasız tüketmektesin! Bunu biliyorsun değil mi?
mustafa evci
Sevgiliye İsyan Denemesi - 4
Kaçacağın bir sığınak yok artık, bekleyişinin seni çaresiz bırakan bu tufanında...O gelecekse kendine dönebileceksin. O yoksa kimsenin olabilmesine mümkünat yok!