Sevgiliye Bir İsyan Denemesi - 3

Senin yüreğin saydam, nereye gizleyebilirsin ki geçmişini?

yazı resim

Sen bir bekleyiş ortasında, gömüldüğün bencilliğinle başbaşasın artık!
Dününü hatırlatamayan her görüntüde görülemeyeceğini iyi biliyorsun...
Sana ulaşan her görüntüyü, her sözü, dününle yoğrulmadan kabul etmiyorsun konukluğuna...
Sen aslında bir aldanışın ortasında çırılçıplak kalakalmışsın!
Bir sığınaktır aslında şimdi aradığın her güzellik, dününün düşüşüne...
Seni ayağa kaldıramaz artık kimse, bu dün tutsaklığındayken sen...
Sen, aslında dününü temize çekmek istemektesin bu günde! Anlamına ve kalbine ilişmeyi dileyen her kişiye, O'nun aksiyle bakmaktasın...
Sen bir bencilliği yaşamaktasın şimdi. Karşına çıkan her sevgi talebini, O'na havale eylemektesin! O'nun oluruyla bütünleşmek istemektesin her yeni sevda ile...
Karşına çıkan her yeni sevgili, O'nu içinde daha da büyütüyor ve daha da kökleştiriyor değil mi? Söylesene, köklerinden kopmayı denemeyecekmisin sen? Çektiğin acılara tekrar tekrar dönüş mü olacak hep her yeni sevda talebi?
Bu gününü daha ne kadar geçmişinle kaybedeceksin? Geçmişini daha ne kadar bugününde de yaşamayı isteyeceksin?
Sen de biliyorsun değil mi, kaybedişinin içinde yeni kaybedişleri getirdiğini?
Bu kadar umarsız, bu kadar kayıtsız bir kalbi hediye eyledi işte sana, dününün kaybedişliği! Sen aslında düne yürüyorsun, bu gününde her kim varsa onları da yanına alarak...Sana her sevdalanışları O'na eklemektesin! Her yeni duyguyu onda temize çekmek istemektesin!
Saf ve sadece bu günde çoğalmayı seçen bir sevdayı kabule ne kadar da zor yanaşmaktasın!
Söylesene! O'nu bugünde aramaktan, bugününü O'nda aldatmaktan yorulmadın mı sen?
Söylesene! Ne zaman bitecek, her yeni sevdalanışlarda onu aldatıyor olma duygun? Buna inanmaya olan mecburiyet hissin ne zaman bitecek?
O'nun geleceğine olan inancındır değil mi seni böyle kayıtsız kılan? O geleceği için değil mi bugününe ilişenleri bir gasıp ilan edişin?
Söylesene? Ne çaldı senden bu günündekiler? O'nu mu, söylesene, onu mu? O'nun aksiyle gelme şartını koşmaya, daha nekadar devam edeceksin bugündekilere? Bunun kabulü, içinde ne kadar sağlam bir yer edinebilmektedir?
Söylesene, daha ne kadar ''referans'' olacaktır O, kalbine? Her yeni sevdalanışlarına?
Şimdi sen, bugününü gasbetmektesin O'nunla! O'nunla, önünde diz çökmeye zorlamaktasın her karşına çıkan yeni sevdalanışları!
Diz çök ve itaat et geçmişime! Bunu diyorsun aslında değil mi? Çok mu zor böyle bir kabul? Bu kadar acımasız olamazsın değil mi? Ama itaat isteğin çok büyük tavizler bekliyor her yeni sevdalanışlarından...Sen bu kadar bencil ve bu kadar acımasız olamazsın, olabilirsen bu artık sen değildir, bunu da iyi biliyorsun değil mi?
Geçmişini bu günde yaşamak için bugününü ve bu gününe ilişenleri daha ne kadar 'yok' sayacaksın? Daha ne kadar geçmişinin sende hala yaşayan gücüyle, bu günündekileri yaralamaya devam edeceksin?
...Ve sen daha ne kadar suskun kalacaksın, ne kadar umarsamaz? Bu gününe, bugününün seni çoğaltma, acılarını silmek isteme çabasında olanlara ne kadar suskun kalacaksın? Ve sen dününe sadakat etme uğruna, incittiğin, kırdığın insanların gözünde daha ne kadar hayalkırklığını temsil edeceksin?

mustafa evci

Başa Dön