...SARIKAMIŞTA KIRILDI GONCA GÜLÜN TAZELERİ...
“Bir manyak idea uğruna coğrafyamızın sibiryasında 90 bin askeri ölüme gönderenlere, o faciayı bir kahramanlık destanı gibi anlatanlara... Ve halen onlara inananlara...”
SARIKAMIŞ...SARIKAMIŞ...
KAR-S’DA DONMAK...
“Ayakların üşür önce, sonra uyuşur, bir müddet sonra hissedemezsin...
Elinin beş parmağını uç uca deydiremezsin...
Dudakların bir ayara gelmez, belli belirsiz sesler çıkar ağzından, sen konuştuğunu zannedersin... Oysa...
Uyku basar, bir rüyanın özlemiyle yanıp tutuşursun... Bilirsin bu uykunun uyanışı yok, ama göz yumuşların o kadar tatlıdır ki karşı koyman imkansız... Anıdır uyumanın, ne bir yastık istersin başına, nede altına bir döşek... Her düşen kar tanesinde biraz daha örten annendir üzerini...
Donar göz kapakların, kırağı tutar kirpiklerin...
Kim bilir hangi ismin son hecesinde üşür kalbin...
Artık hiçbir cemre düşmeyecektir sana...
Kar-s’da donmuşsun...
Ocak
Beş
Dokuz Yüz On Beş...”
***
...
Hey on beşli on beşli
Tokat yolları taşlı
On beşliler donuyor...
Askeri kırdıran Enver-i paşa!!!
...
Kurşun gibi delip geçer kar taneleri...
Aralık
22
914
Sarıkamış,
İlk günü zemherinin...
Kışlanın önünde redip sesi yok...
Kışla yok...
...
Selanik
Kütahya
Sinop
Urfa
Maraş...
Bil cümle yerinden memleketimin...
Doksan bin asker...
Savaş artığı Mehmet’ler...
Yaşamlarına cimri
Ölümlerine mertler...
Bir delinin peşinde...
Elleri kırıla yazan zabitin
Bu ne yaman yazgıdır ?
Bedel verir zenginimiz...
Doksan bin fukara / fakirdendir askerimiz...
***
Kar yağıyor,
Bir yandan tipi...
Doksan bin ömrün başında dolanı dolanı... Bir kanadı soğanlıda, Bardız’ın damlarına değer öbür kanadı...
Bir deli alıcı kuş; Enver-i paşa...
***
Kimdiler?
Neydiler?
Neciydiler?
Beygir fışkısından arpa ayıklayıp yediler...
***
Kelebekler uçuştu gözünde birinin,
Biri şuursuzca koştu peşinden babasının,
Bir diğeri bir tandırın başına çöküp oturdu,
Düşlere dalıp gittiler...
Deli Enver’in turan düşlerinden apayrı düşler...
***
Mosmordu çıplak ayakları,
Kavradığı mavzeri elinde,diğerinde bir tas üzüm hoşafı...
Saçlarından,bıyıklarından,sakallarından aşağı buz sarkıtları,
Buzdan bir heykeli andırıyordu...
***
Açık olmaya görsün hava, ayaz ne varsa çekip çıkarır göğe doğru...Kolay değil Kars’ta zemheri...
Bardız’dan kaymaya başladı yıldızlar,Soğanlıdan savuşup Allahuekber’e doğru... 5 Ocak 915 ti kaydığında son yıldız...
On dört güne böldü Enver paşa doksan bin canı...
Sarıkamış
90 bin can
...................VE BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇESİNE
asi ve mavi 36
SARIKAMIŞ
Oltu'dan girdik de Sarıkamış'a
Akıl ermez orda yatan üleşe
Askeri kırdıran Enveri Paşa
Kitlendi kapılar, mekan ağladı
Yüzbaşılar, yüzbaşılar
Tabur tabura karşılar
Yağmur yağıp gün değişin
Yatan şehitler ışılar
İbrişimin kozaları
Battın Avşar kazaları
Sarıkamış'ta kırıldı
Gonca gülün tazeleri
Halk Türküsü / RUHİ SU