sana hiç anlatmadım,
o soğuk hastahane odasında,
sen çarşafı çekerken yüzüme yaşıyor olduğumu aslında hala.
o en sevdiğim ellerini seyrediyor olmam engel olmuştu,
şuan bu üstesinden gelemediğim boşluğa beni umarsızca bırakıp gidiyor oluşunu anlamama.
ve parmaklarının gün geçtikçe
-benimkiler gibi-
incelmediğini,
saçlarının beyazlamadığını farkadince anladım aslında hayal olduğunu..
sen gerçekte öyle inandırmıştın ki kendini öldüğüme cenazesinde çok ağladığın;
ama bir daha mezarına hiç uğramadığın bir yakınındım artık..
ve ben sana hiç anlatmadım
o soğuk hastahane odasında bıraktığın günden bu yana
ben senin sandığından
çok daha fazlasını yaşıyorum..
Sana Hiç Anlatmadım
her şey bittikten çok çok sonra yazılanlar