Ağırlık

ellerime hiç yakışmayan bir sigara, soluğumda emanet bir nefes, üşüyen ayaklarımın tek sebebi, acı olan ne varsa bu dünyada hepsi -hakettiğin ya da haketmediğin ne farkeder- içimde, çok derinlerimde hissettiğim, ağırlığı belirsiz bir kütle, susuzluk belki de ne yaparsam yapayım dindiremediğim, ağlasamda günlerce ve gecelerce indiremediğim gözlerimden.

yazı resimYZ

Çok uzaklara alınmış bir biletsin sen şimdi içimde, ellerime hiç yakışmayan bir sigara, soluğumda emanet bir nefes, üşüyen ayaklarımın tek sebebi, acı olan ne varsa bu dünyada hepsi -hakettiğin ya da haketmediğin ne farkeder- içimde, çok derinlerimde hissettiğim, ağırlığı belirsiz bir kütle, susuzluk belki de ne yaparsam yapayım dindiremediğim, ağlasam da günlerce ve gecelerce indiremediğim gözlerimden.
Ağır bir yüksün omuzlarımda, üstleniyorum koskoca bir ailenin sorumluluğunu yüklenir gibi gocunmadan belki de yıllarca taşımaktan, nereye, ne kadar gidecek düşünmeden.
Sana ağlıyorum bu gece, sen istesen de istemesen de acı bir kahveyi yudumlayarak, çekerek ciğerlerime sayamadığım sigaraları, bakarak anlamsızca bana bakan insanların yüzlerine, duygusuzca yazılmış şarkıları dinleyerek, şükrederek içteniçe halime, özleyerek birkaç saatlik yokluğunda aslında olmayan varlığını, istesem yaralarımın üzerine konan bir sineği kovalar gibi kovalayabileceğimi bilerek seni semalarımdan.
Farkına varmadan aşık olmak belki bu yaşadığım ama aşığım sana, bana asırlar gibi gelen şu birkaç gündür –nedenli ya da nedensiz- zararlı olduğunu bile bile sigarayı ciğerlerine çeken gebe bir kadın gibi elimde olmadan.
Şimdi sana gelmemi istemesen de gelirsen bir gün ölüm gibi hiç hesaplanmayan bir zamanda ve mekanda, sen de haber verme. Bayramım ol bu kez, sebebim ol ama gel, unutsam da yüzünün ayrıntılarını gel. Kalmasa da seni sevmeye derman yüreğimde, unutsam da hatırlat sen, seni bir zamanlar ne denli derinden sevdiğimi, gel bir çocuğun dünyasını değiştiren uçan balon gibi yine uçup -gitsen de- gidecek olsan da.

Başa Dön