PEZEVENKLERE ÖVGÜ
Bir günah keçisimiydi İsa
Bütün günahları aklayan
Bir öğüt verici miydi yoksa
Hesabı ahirete saklayan ?
1.
Adı Ayşe, Fatma, Emine
Yahut Mehtap, Ya da Deniz
Bir kızdı işte, sıradan ve şahane
Adına ne derseniz deyiniz
Bu şiir onun öyküsüdür
Ya da sizin kimbilir ?
Ola ki maskeler türküsüdür
Ola yüzünüzün resmidir
Ter-ü taze bir kızdı o
Boyu posu yerinde
Cilve işve ve nazdı o
Gül açardı terinde
Başaklardan saçları vardı
İncilerden dişleri
Değdiğini yakardı
Alevden gülüşleri
Pamuktan yahut kardandı elleri
Okşasa kül ederdi adamı
Çağla gibi çağıldardı dilleri
Konuşsa gül ederdi adamı
Al al olurdu yanakları
Biri nazar etse ona
Gülümserdi ürkek ve uçarı
Umutvari aşktan yana
Düşleri gümüştendi
Umutları yakuttan
Gümüşleri düştendi
Yakutları umuttan
Dikiş de bilirdi nakış da
ve bilirdi yemeğin türlüsünü
Eşde dostta, yazda kışta
Örerdi hep örgüsünü
Çeyizi de epeyceydi
Kem gözlerden sakladığı
Yüreciği hep geceydi
Sevdaların yokladığı
Yani ki hazırdı kafesine
Gönlü, kafası ve etiyle
Yani kulak vermiş mutluluğun gel sesine
Bekliyordu şerefiyle izzetiyle
Her şey bir gizli akışta
Yitiriverdi büyüsünü
Bir gün sevdi ve bir daha
Hiç örmedi örgüsünü
işte yakut ve gümüş
ve işte inci ve başak
ne bir rüya bu ne de düş
çalan bir eski plak
Adab-ı muaşeret nedir bilmez
O bir kerhane kızı
Yeni düşmüş bir taze
Yani biraz pahalı
Adı Ayşe, Fatma, Emine
Yahu adından kime ne
Genç, diri ve o biçim fizikli
Değme orospular su dökemez eline
Yaralı düş eti var şimdi onda
Ve yaralı ceylan gülüşü
Etinize sıcaklık, şehvetinize gıda
Aranızda pay edin, bölüşün bu düşü
Aşk olsun düşürene
Demişlerdi ilk görenler
Bir bolluk olmuştu o sene
Yaşamıştı ilk girenler
Sende gir, sen de yaşa
Acele et aman ha
Dünya dediğin üç günlük
Fırsat elden kaçar sonra
Ter-ü taze, ab-ı hayat
Yeme de yanında yat
Utanma arlanma ey efendi
Seni gibi nice pezevenk dolu bu hayat
Ücretini ödedin ya bunu sadaka say
Üzül biraz, vay kahpe dünya vay çek
Ama bir tadına bak bu çiçeğin
Bak bu çiçeğin bir tadına, ey sayın bay
Tuzlucaysa da biraz ücreti
Fazla fazla öder size
Yüreği boş verin, işte eti
Bal gibidir, yeter size
Bakın hele şu endama
Göz süzüşe, işvelere
Dün adam kestirirdi adama
Bugün hepsi sizin beyim
Bu düş öyle bir düş ki, düne değin
Düşünüzde göremezdiniz böyle bir düşü
Bugün etiyle kemiğiyle sizin
'Aksırarak tıksırarak yeyin beyim'
Laf yetişir eller cebe
Sıraya girin itişmeyin
Aşk, çirkefe kaldı gebe
Alınır birgün hesap beyim
Herşey bir gizli akışta
Yitiriverdi büyüsünü
Aşkı yaktık ve bir daha
Hiç duymadık türküsünü
Bitti fasl-ı kelam
Bitti fasl-ı idam da
Ne haya bıraktık, ne de ar
Sallandırdık meydanda
Sallandırdık umutları
Türküleri, sevdaları
Birden büyüyüverdi çocuklar
Yazık ki, görmediler baharı
Et satıyor diye kasaba kızan
Et yiyorsa insaf beyim
Mumlamı kaynıyor bu koca kazan
Ben mi kaldım tek saf beyim ?