ey şiir
anızıyız*
biçilen ömrün
yeşil büyüdük
sürgün daldık ormanda
yeri yer göğü gök bildik
ipsiz uçurtmaydı martılar
göl kaldı kulaçlarımızda
iyotu yaşlı deniz
takvimin dışında gelişti
her sayışımızda eksilen yaşam
keskinleşti içimizde giyotin
akrep kuyruğu zaman
büyüdükçe acı adları taktı
kent sokaklarına
ne mask oldu duvara
ne maske buldu
siyah beyaz fotoğraftan
eskimiş çocuk gülüşünü
ödünç alan yüzümüz
kundak-kefen arası
ömür uçumu yoldu
bitti seferberlik
yenildik
artık her birimiz
miğferine sadaka toplayan askerleriz
ruhu prens(es) olan
birer çirkin kurbağayız
öp bizi şiir
anız; ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap.