loğusalığı bitti baharın
düşlerini al karısı basmadan
açtı yaşmağını göl mevsimi
turuncu hışırdıyor
saçlarında haziran
piskopos sakalı
salkım söğüt
uzanır göle
gözü suda sandalın
kış boyu çekekte
mızmızlanan
nilüferim
gölgem küs güneşe
ne suya tutundum
ne toprağa
saçımda ay kiri
günah ve ten
damarımda
siyanürlü kan
geçtiğinde
göl mevsimi
lodos süpürür dilimden
kurumuş sözcükleri
çiçeği söylenceye dönüştüren
çinidir zaman