Limon Kabuğu

Eski yazımdır bu. Cezalandırmadan bahseder. Uygulamışlığımda vardır ha...YAAA

yazı resim

Kendisini affedemeyip cezalandıran kaç kişi görmüşüzdür. Az, çok az. Cezalandırmadan kastım, kendini köprüden, çatıdan atmak veya birtarafını doğramak değil. Zihnininden kendini yanlışı ve doğrusuyla yargılamak, bir sonuca varmak, sonucu eğrisiyle doğrusuyla değerlendirmek, sonuç olumsuz ise, kendimize gereken cezayı vermek.Niye mi ceza verelim, niye mi işin doğrusunu bulmuşken dönüp kendime ceza vereyim? Bu ceza verme olgusu irade ile ilgili birşey aslında. Ancak bu zamanda insanlarımız iradelerini başka alanlarda kullanmak zorunda kaldıkları için bu ceza verme yöntemi daha ağır basıyor. Dediğim gibi iradeli insanlar akılda yaptıkları uyarılar iradenin gücü sayesinde bedene rahatlıkla hükmede biliyor. Fakat İradesiz bir bedene, doğruyu uygulatmak için ilk önce doğruyu uyarıyla tanıtmalı, daha sonra cezayla pekiştirmelidir.
Ancak bu şekilde doğruya en “doğru” ve yalın şekilde ulaşılabilir.

Başa Dön