"Kolay Gelsin"

Nasıl da her gün her gün tükürüp, çöp attığımız bu sokaklarda birikmiyor bu pisliklerimiz ?

yazı resimYZ

Hepimizin, sürekli kısır bir şekilde dönüp duran işleri var. Sabah kalktığımızda yıkanacak yüzümüz, bakılacak mesajlarımız, yetişilecek yerlerimiz, görüşülecek insanlarımız vs. Hep koşturuyoruz öyle değil mi ? Hep dönüp duruyoruz; ister pervane diyin isterseniz eski tip lambanın etrafında dönüp duran kelebek veya sinek. Ama hepimizin birer muhteşem önemli insanlar olduğunu da hesaba katmalıyız. Öyleyiz değil mi ? Evet belki öyleyiz ama şu her gün bastığımız, tükürdüğümüz, çöpümüzü attığımız, o inanılmaz önemli zamanımızı üstünden geçerek harcadığımız sokakları bir düşünün derim. Nasıl da her gün her gün tükürüp, çöp attığımız bu sokaklarda birikmiyor bu pisliklerimiz ?

İşte burada, devreye o çöpçüler -asgari ücretli, konuşmayı bilmez, pasaklı insanlar- giriyor. Onlara inanılmaz önemli saygınızdan sunmak zorunda değilsiniz elbette. Fakat kahvenizin üstüne isminizi yazan o güzel kıza bakıp tüm içtenliğinizle kolay gelsin diyorsunuz ya canım insanlar. Hani alacağınız o pahalı kıyafeti kasadan geçirirken sanki bedava veriyorlarmışçasına gülümseyip, kolay gelsin diyorsunuz ya. O tükürdüğünüz, çöpünüzü attığınız sokakları tertemiz hale getiren insanların yanından geçerken bu iki sözcük ağzınızdan neden çıkamıyor? Neden gülemiyorsunuz ? Neden hani şu iki çift lafın belini kırıp da tüm saygınızı alıp dilinizin ucuna "kolay gelsin abi" diyemiyorsunuz?

Aman canım, bedavaya yapıyorlar sanki. Maaşını almıyorlar mı? Evet efendim, evet. Maaşlarını alıyorlar fakat hani şu bilmem ne kokulu kahvenizi aldığınız kasiyer var ya işte o da maaşını alıyor veyahut pahalı kıyafetinizi geçirdiğiniz kasadaki insan da maaşını alıyor. Bu kişilere gülümsemeyin, kolay gelsin demeyin demiyorum. Tabiki demelisiniz ve diyorsunuz da. Benim size fark ettirmek istediğim şey bu değil. O kolay gelsinlerinizi adil dağıtmıyorsunuz insanlar, canım insanlarım. Ya etikete ya da kürke göre kolay gelsinleriniz var. Fakat unutmayınız ki sokaklarınızı süpüren çöpçülerin de sizin saygınızda ve kolay gelsinlerinizde hakkı var. Adaletli olun ve o inanılmaz mükemmel ve önemli işlerinizi yapmaya devam edin.

Kendi sözlerimle sizi kırabileceğimden korktuğum için canım insanlar, bu yazıyı ilkokul sıralarından hatırladığım Müslüm'le olan bir anımla bitirmek istiyorum. Babası okulumuzda hademeydi. Okul bahçesinde bir ileri bir geri gidip gelirken Müslüm yerdeki erimiş dondurmayı hiç iğrenmeden almıştı eline, çöpe götürüyordu. Napıyosun be oğlum temizlikçiler temizler orayı dediğimde bana bakıp; "Benim babam oğlum temizlikçi" demişti. O günden beri kolay gelsin borcumu ödeyip duruyorum bu asgari ücretli, konuşmayı bilmez, pasaklı insanlara. Unutmazsınız ve aklınızda kalırsa bütün bunlar, arada bir de olsa borcunuzu ödemeyi unutmayın.

Başa Dön