Kanlı Kilim

Dışarıda / Çocukken alıştığın iklim / Elinde / Kendini inkar etmeyen çay / Ayağının altında bir kilim / Yanıbaşında / Azıcık ölüm... /

yazı resim

Dışarıda
Çocukken alıştığın iklim
Elinde
Kendini inkar etmeyen çay
Ayağının altında bir kilim
Yanıbaşında
Azıcık ölüm...

Sakın camdan bakma
Bakarsan
Geceye O düşecek
Ve yine
Düşlerini dişleyecek...

Hayatı serip yanına,
Kilimin en mahsun desenine
Dik gözlerini...
O küçük ve yalnız kıza ver
Kilimin orta yerini...
Seyret bakalım
Şimdi o kız neyler?
Yokluğu kaça böler?

Söylenme
Kendi yalnızlığına...
Düşün
Başka şehirlerdeki
En kimsesiz halini...
Ve cevap ver:
Kim seyretti ki
Yalnızlığın kadar
Güzel seni?

Bir zemheri gece bu
Buna da alış...
Önce kilimin turuncusuna,
Sonra kırmızısına karış...
Duy
Yürek öpüşlerinin
İniltisini...
Düş kokulu meleklerin
Ninnisini...
Sevdiklerin
Sevmediklerin
Ve
En sevdiğin...
Sen giderken geride kalan
Öylece kalan
Hiçbir yere kımıldamayan
Sevişmelerin...
Aynı anda duy
Hindistan'daki o sumatranın
Yokluk çığlığını!
Dinleme hiçbirini...
Elinde bir bıçak
Bekle
Hatıraların ve hayatının
Geçit törenini...
Duvarlardan gelince
O ses
Hatıralarla kalk horona
Ve en coşkulu yerinde yakala
Varlığını... Kes!
Kaçamasın...
Durdurma kendini
Bırak kanasın...
Çünkü artık varlığınla,
Manzarası çalınmış
Tuhaf bir adasın...

Çağır kapıda hazır bekleyen
Ve sana huzur vermeyen
Bütün bakışları...
Kimsesizliği ve yalnızlığı
Zihnine batan,
Gönlüne ağrı yapan,
Bütün acı bakışlıların
Gözünü çıkar!
Durama...
Özünü çıkar!

Gözlerin hâlâ kanlı kilimde
Biterken gece,
Ağla biraz...
Anlamadığın için bilmediklerinle
Bilmediğin için anlamadıklarını
Al koynuna...
Sor Tanrıya 'neden' diye
Cevap vermeyeceğini bile bile...
Uyumadan evvel
Öyle bir bak ki dünyaya
Karanlığı del!
Ve
Kilimin saçaklarına saklanan
O küçük kızı
Görmezden gel!

Esra Güzelipek

Başa Dön